Ortadoğu’da  kritik günler yaşanmaktadır. Önceki Irak Başbakanı Maliki, Sünniler üzerinde baskı  kurunca DAİŞ güç kazandı.

            Musul’u bir günde direniş görmeden eline geçiren DAİŞ kritik bir bölgeyi ele geçirmiş oldu.  Musul Petrol açısından zengin bir merkez olup Uluslararası Petrol fiyatlarının değişimi açısından da önem arz etmektedir.

            Irak gerek Türkiye gerekse İran açısından önemli bir Ülke’dir. İran nüfuz etkinliğini artırmak için Irak’ta Şii nüfusunu artırmaya çalışmaktadır.

            İran Ortadoğu’da Şii hilali oluşturmak istemektedir. Irak’ta Şii Haşdi Şabi örgütünü kurup bunun üzerinden etkinliğini artırmak istemektedir.

            İran yakında başlayacak olan Musul Harekatına Şii Haşdi milisleri ve diğer Şii güçlerini de katarak kontrolü ele geçirmek niyetindedir.

            Türkiye  ise Musul harekatında devre dışı kalmak istememektedir. Özellikle Telafer içinde yer alan Türkmenleri kaybetmemek adına ve Musul’da kendi aleyhinde bir yapının oluşmaması adına bu harekata iştirak etmek istemektedir.

            Türkiye harekata katılmasa Musul ve civar bölgelerde Demografik yapının değiştirileceğini biliyor. Türkmenlerin başka bölgelere sürüleceği veya öldürüleceği dolayısıyla Şii nüfusunun bu bölgelere kaydırılacağını da öngörüyor.

            ABD öncülüğü ve İngiliz Üst aklı Şii ve Sünni çatışmasını Ortadoğu’da hazırlıyor. İran’ı bölgeye yayarak Sünnilerin tepkisinin çekilmesine yol açıyor.

            İran’ın Suriye’de Nusayri ESED’i desteklemesi ve bölgede bulunan Sünni’lerin tepkisine yol açması Şii ve Sünni çatışmasına hazırlık çalışmaları olarak görülebilir.

            İran’ın 1979 yılında kuruluşu ile Sünni olan SADDAM’a kimyasal silah verip İran’a saldırtan ABD şimdi tam tersini uygulayarak Şii İran’ı Sünnilerin üzerine salmaya çalışıyor.

            İsrail’in güvenliğini sağlamak üzere Ortadoğu’da karışıklık ve kaos oluşturmaya çalışan ABD ve İngiliz Üst aklı uzun sürecek mezhep çatışması fitilini ateşlemeye çalışıyor.

            İran’ın bu oyunlara alet olmaması adına Sünni olan Türkiye ve Suudi Arabistan ile sıcak ilişkiler kurup sürekli diyalog halinde olmalıdır.

            Türkiye Suriye ile 900 km.lik olan sınırını güvenlik altına almak için Suriye içlerine dahil oldu. Irak ile olan sınırını da terörden temizlemek adına da Irak’ta olup bitenden haberdar olmak durumundadır.

            Türkiye Musul için başlatılacak bir harekata duyarsız kalamaz. Ancak bir Şii-Sünni çatışmasında yer almamalıdır. İran ile diplomatik ilişkilerini güncellemelidir.

            İbadi’nin verdiği demeçlerin  ABD ve İran talimatı ile yapıldığı bilinmektedir.Türkiye bu tür demeçler ile Musul harekatından uzaklaştırılmak istenmektedir. Ancak Türkiye bu demeçler ile geri adım atmayacağı gibi daha kararlı hale gelmektedir.