Veysi DEMİR

Veysi DEMİR

“Süleyman hep başbakan!”

“Süleyman hep başbakan!”

Bu tabir eski başbakan Süleyman Demirel için söylenirdi. Şimdi o yok, ancak her devrin adamı ve her devirde iktidar olanlar var.

Evet, iktidarlar değişiyor, farklı partiler geliyor, ülkede darbe ve darbe girişimleri oluyor; fakat belli güç odakları için değişen bir şey olmuyor.  Siyasi iktidarlar dışında ülkeye çöreklenen güç odakları değişiyor bir “derin yapı” gidiyor başka bir “derin yapı” geliyor, ancak her devirde iktidar olmayı beceren üstün zeka ve istidat sahipleri ülkemizde de, bölgemizde de konumlarını koruyorlar. Sıradan halk ve kesimlerde her zaman olduğu gibi “parya” muamelesi görmeye talim ediyor.

ABD destekli, FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında tekbirlerle, salavatlarla meydana çıkan dindar Anadolu insanı canını feda ederek darbeyi engelledi. İlk gece ve saatlerde ortada olmayan kişi ve kesimler, durum belli olduktan sonra ortaya çıkarak gösterişle insiyatifi ellerine aldılar. Her zaman olduğu gibi cephede kazandığımız savaşı masa başında kaybettik.

15 Temmuz darbe girişimi olunca; bundan sonra devletin kendisini uçurumdan kurtaran vatandaşına bakışı değişecek ve “artık hiçbir şey eskisi olmayacak” gibi iddialı açıklama ve yorumlar yapıldı. Ancak geçen sürede gördük ki; ETÖ, FETÖ vd. güç odaklarının hakim oldukları dönemde ön planda olanlar yine ön planda ve istedikleri gibi at koşturmaya ve istediklerini yapmaya devam ediyorlar. Bu dünde böyleydi, şimdi de böyle. Bunu ispat etmemize gerek yok, herkes etrafına baksın yeter. Dün FETÖ ve diğer güç odaklarına yalakalık yapanlar, bugün yine protokol saflarında boy göstermeye ve istediklerini yaptırmaya muktedirler.

15 Temmuzda hiçbir hesap peşinde olmayıp canını ortaya koyan dindar insanlar, bugün darbe günü ortada olmayan kesimlerin çeşitlerle oyunlarla hışmına uğruyor ve hükümet bunu seyrediyor.

Bürokratik oligarşinin biz sıradan vatandaşa bakışını “Bürokraside ‘Nevzat Tandoğan zihniyeti’ devam mı ediyor?” adlı yazıma havale ederek konuya devam ediyoruz…

Konunun bu noktasında yaşanan bir olay ile meseleyi açmaya çalışalım:  PKK/HDP yandaşı biri, mensubu olduğu aşiretin ağalarından olan ve aynı zamanda STK başkanı olan zat ile tartışarak, “Kürdistan kurulacak, ağalığınızda gidecek, mallarınıza el koyacağız…” vs. diyerek STK başkanına karşı pek şık olmayan bir üslup kullanıyor. Aramızda olmayan STK başkanı da bu şahsa, “Ey falan kişi! Yarın Kürdistan’da kurulursa ben yine… Ağa, sen yine falan oğlu falan olacaksın…” diyerek okkalı bir cevap veriyor.

Evet, durumumuz gerçekten de bu. Hangi parti veya güç odağı ülke veya bölge yönetimini eline alırsa alsın fark etmiyor. “Süleyman hep başbakan” misali bazıları hep ağa, bazıları da hep parya muamelesi görüyor. Darbe akşamı vaziyeti takip edip duruma göre hareket planı belirleyen tipler; darbe püskürtülünce birden, en âlâ “Erdoğancı” oldular da, kimseye söz hakkı bile tanımıyorlar. Bu tipleri tanımak ve kim olduklarını merak ediyorsanız; televizyonlarınıza veya en azından etrafınıza bakmanız yeterlidir.

İktidar sahipleri bu kesimlere kanarak strateji uyguluyorlarsa duvara toslamaktan kurtulamayacaklarını bilsinler. Unutmasınlar ki; gemi batınca gemiyi ilk fareler terk eder.

Selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Veysi DEMİR Arşivi