Sadık Emre

Sadık Emre

Muvahhid Kalanlar!

Muvahhid Kalanlar!

Muvahhid olmak ne demek? Tevhidi yaşamak, tevhidi söylemek ve tevhidi yazmak muvahhid olmaya yeterli midir?

            Allah’ın; esmasını,vasıflarını ve konumunu yine Allah’ın bize bildirdiği şekilde anlamak ve anladığımızı ifade etmekle  muvahhid olunur mu?

            Yıllarca; tevhidi bize anlatanlar, gazetelerde ve dergilerde ifade edenler söylemlerini hayatlarına yansıtabildiler mi?

            Muvahhid olmak kolay değil elbette. Hayata aksetmeyen ifadeler geçerliliğini ve anlamını zamanla kaybeder.

            Sosyalizm ve marksizmin zirve yaptığı dönemlerde karşıt cephede yer alan İzm’ler hayatiyetlerini sürdürebiliyorlardı.

            Sosyalizm ve Marksizm hayata yansımadığı ve teoride kaldığı için çok uzun sürmedi ve zamanla yaşanabilir olmadığı da görüldü.

            Sosyalizme karşı geliştirilen Liberalizm ve akabinde yaşantıya akseden Kapitalizm bir kasırga gibi eski düzenleri yıkıp geçti.

            Kapitalizmin hayatlara aksetmesi düşünceleri de zamanla anlamsızlaştırdı. İster fark eder olsun ister fark etmeden olsun büyük çoğunluk Kapitalizmin nimetlerinden faydalanmaya başladı.

            Kiminin para kazanma hırsı büyüdükçe büyüdü. Kazandıkça daha çok kazanmak istedi. Para araçtır diyenler için hayatlarının yegâne amacı para oldu. Bu arada Rezzak olan Allah unutuldu.

            Kimi için makam sahibi olmak hayatın vazgeçilmezi oldu. Bunun için ne yapılması gerekiyorsa yapıldı. Kapitalizmin güç atfettiği ikonlar, semboller ve temsilciler kudretin sahibi! Oldular. Oysa Kudret ve İktidar Allah’ın idi. Ama tüm bunlar yaşantılara yansımıyordu.

            Güç elde etmek, değer kazanmak, paralı olmak hayatın ana gayesi olmaya başladı. Zamanla geçmiş unutuldu. Ya da önceki söylemler anlamsızlaştı.

            Allah’ı hayata hâkim kılma amacı gereksiz ve anlamsızdı!(hâşâ). Çünkü para, güç, makam ve mevki vardı. Bunlarla her şey elde edilebilir ve kimse de kendine karşı koyamazdı.

            Yaşananlar öyle gösteriyordu ki, “Güçlü olanlar kazanıyor, yönetiyor ve hükmediyordu!” Tevhidi yaşamayan Mekke müşrikleri lafızları ile bunu söylüyor, oysa şimdi yaşananlar bunu bize söylüyor.

            Tevhidi hayata hâkim kılmak yani muvahhid kalmak elbette kolay değildir. Gücün Allah’a ait olduğunu, Rızkın Allah’ın elinde olduğunu, kudret ve hâkimiyetin Allah’a ait olduğunu bilmek ve söylemek yetmez elbette. Tüm bunları hayatta yansıtmaz isek Muvahhid olamayız ve Muvahhid kalamayız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sadık Emre Arşivi