Dibi balçıkla dolu çamurdan oluşmuş, yüzeyi durgunken berrak suyla kaplı içinde envai çeşit canlının yaşadığı bir mekândır bataklık. İçine düşen canlının çıkmaya çalıştıkça vakum gibi dibe çeken bir yapıya sahip olması ayrı bir gizem katıyor bataklıklara. Ama bataklığın en ilgi çekici özelliği suyunun durgun oluşuyla bakana ayrı bir rahatlık vermesidir.

                       Bataklığın cehaletle olan ilgisine gelirsek, işte orda güzel bir örnekleme yapmak gerekir. Bu örnekleme yaşam tarzımızda bilginin ne kadar kıymetli olduğunu, bu bilginin hayatta nasıl güzellikleri sergilediğini göreceğiz.

                        Bir bataklık düşünün ki, dibi koyu bir balçıkla döşeli olsun. Bu balçık bataklığın dibinde bir katman oluşturmuş, hareketsiz bir şekilde durgun oluşu, bataklığı seyredene ayrı bir ferahlık veriyor. Bataklığı seyrettikçe suyun berrak oluşu dibindeki küçük canlıları ön plana çıkarıyor, dikkatimizi oraya yöneltiyor. Hareket eden küçücük canlılar ayrı ayrı heyecan yaratıyor. Bu hal üzere devam ederken biraz olsun ortamın rahatlatan anına kendimizi kaptırıyoruz.

                       Birden bataklığın dışından atılan bir taş, ortamın gizemini ve güzelliğini yok etti. Taşın suya çarpması sonucu oluşan titreşim birden bataklığın dibindeki balçığı hareketlendirerek, suyun bulanmasına ve suyun kokmasına sebep olurken, küçük canlılarında suyun bulanmasıyla görünmez olması rahatlatıcı ortamı, can sıkıcı bir hale dönüştürdü.

                       Bilgiden yoksun veya boş bilgilerle dolu bir kafaya sahip olunduğunda, bir sıkıntıyla karşılaşınca, bataklık misali atılan bir taşın bataklıkta gösterdiği değişim ile bilgilerin karmaşası aynı izlenim gösterir. Ne yapacağını bilmez bir hal alır. Etrafındakiler bataklığın suyunun bulanması ve kokması gibi ondan uzaklaşmanın yollarını ararlar. Yalnız kaldığında bilgi karmaşası yaşadığından, bunalımlar, söylenmeler başlar. Hayatı çekilmez hale gelir. Hem kendisi hem de etrafındakiler ondan haz alamaz duruma gelirler.

                         Şimdi bataklığın aksine,  temiz bir havuza taş atmanın ne gibi bir neticesi olduğunu görmeyle devam edelim. Havuzun tabanı tertemiz, berrak bir suyun yansıması temaşa edenlere güzel bir rahatlama duygusu veriyor. Birden bu havuza bataklığa atılan bir taş gibi bir taş atılıyor. Ama bataklığın aksine, suyun yüzeyinde oluşan birbiri içine geçmiş halkalar temaşa edenlere tebessümle beraber rahatlatıcı bir ortam oluşturuyor. Seyretmeye doyulmaz bir haz oluşturuyor.

                        Bilginin temiz ve saf olmasının bir neticesi olarak bizlerin gözü önüne serilen bir örneği, belalar ve musibetler taş misali sahip olduğumuz veya sahiplendiğimiz değer yargıları ne olursa olsun fark etmez, bütün değerler için böyle bir realitesi vardır. Yani insanın söylenmeleri, bunalım takılması, acziyeti, hep sahip olduğu veya sahiplendiği değerlere karşı bilgi kıtlığından kaynaklanmakta ve bu bilgisizlikten kurtulmadan yapacağı her davranış bataklığın vakumu gibi içine çekmesinden başka bir işe yaramayacağı gerçeğidir.

                       Rabbim bizleri sahip olduğumuz ve sahiplendiğimiz değerlere sahip çıkan, tertemiz duygularla bilgi birikimli kullarından eylesin. Âmin...