Mehmet Cemil EREZ

Mehmet Cemil EREZ

Kanadı Kırık Güvercin!

Kanadı Kırık Güvercin!

            Güzel bir söz hatırlarım ”güvercin tek kanadıyla uçamaz” diye, Rahmetli Seyyid Kutub’un Filistin meselesine dikkat çekmek için söylediğini. Filistin kabuk bağlayan bir yara olduğundan detaylandırmak istedim.

            Filistin meselesi gündem oluca,  İsrail’in yaptıkları zulümleri işler, Filistinli kardeşlerimizin çektikleri acıları yüreğimizde hisseder, her ortamda savunuruz, doğrudur olması gereken de yapılması gerekende budur, bundan gayrisi düşünülemez.

            Merakımı bağışlayın ama bir sorun var ki, hep merak ederim: “Niçin bu mesele bu kadar uzun sürüyor ”diye bize hep İsrail’in yaptığı zulümleri konuşmak mı düşecek. İsrail zülüm yapacak, bizler haydi İsrail zülüm yaptı bu zulmü kınayalım, payımıza düşen hep bu döngü üzerinde dolanmak mı olacak?

             Sizce bir şeyler ters gitmiyor mu? Bu mesele hep böyle mi devam edecek. Neden mi böyle bir düşünceye sahip olundu derseniz, kısaca Hayberi hatırlayalım derim.

                       

         Hayber şehri, Şam ve Medine yolu üzerinde Medine’nin 151 km kuzeyinde Yahudilerin yaşadığı bir şehirdir. İbranicede (Yahudi dili) Hayber, kale anlamına gelen bir kelimedir.

Fitnenin merkezi olan Hayber, Yahudilerin en güçlü karargâhlarından biriydi. Müslümanlara savaş açan Mekkeli müşrikleri en çok destekleyenler Hayberli Yahudilerdi. Ayrıca Hayber Kalesi, güçlü savunma teçhizatları ile çok iyi savunulan bir kaleydi.

Bu sebeple Hz. Peygamber, 628 yılında fethi imkânsız denilen Hayber Kalesi’ni kuşatmak üzere 1600 kişilik bir orduyla Medine’den yola çıktı.

          Sabah olunca, Hayberliler, ellerinde ziraat âletleriyle tarlalarına gitmek üzere kalelerinden çıkınca karşılarında İslâm ordusunu buldular. Birden şaşırıp kaldılar ve "İşte Muhammed ve ordusu!" diye bağrıştılar. Sonra da telâş ve heyecan içinde gerisin geri kaçıp kalelerine sığındılar. Beklenmedik bir durumla karşı karşıya kalmışlardı. Peygamberimiz (s.a.v.)'in tâ Medine'den kalkıp gelerek kendileriyle harbe tutuşacağına birçoğu ihtimal bile vermemişti. Çünkü kaleleri kuvvetli idi, adamları da çoktu. Harp âletleri de oldukça fazla idi. Öyle ise Hz. Resûlullah bütün bunları göze alarak gelemezdi. Kanaatleri buydu. Ne var ki gerçek, düşündükleri gibi çıkmamış ve bu sebeple de şaşırıp kalmışlardı.

          Burada Hayberi detaylandırmak istemedim, fakat dikkat çekmek istediğim bir tarihi seyirdi Hayber. Tarihi kaynakların bazılarında kuşatmanın 10 gün bazı kaynaklarda ise 20 gün sürdüğü söylenir. İşte dikkati çekmek isteğim yer, neden ümmetin başının belası Yahudilerin en güçlü oldukları zaman ve yerde başarısızlığa uğratmış bir tarihe sahipken, bu ezikliği yaşamak zorunda kalışımız.

          Hayber bir simge ve işaret değil mi? Bizlerin kuşatma dediğimiz mücadele ortamında, dikkate değer bazı noksanlıklar göze çarpıyor, bunun başlıca kaynağının vahdetin noksan oluşunda tutunda, ihtilaflı meselelerde boğuluncaya kadar tartışıp, asıl mecradan uzaklaşmak bir türlü sonu gelmeyen sorunları da beraberinde getiriyor.

           Kuşatma olması gibi değil ki başarı sağlanmıyor, kuşatma varmış gibi sözlerimiz var ama davranışlarımız bunu desteklemiyor, inancımız bizlere kuvvet verdiğini sözlemlerimiz de dillendiriyoruz ama inancın gereklerini yerine getiremediğimizden, bir güvercinin tek kanadıyla uçması gibi bir türlü havlanıp hedefe ulaşamıyoruz. Kanadımız kırık yalnız mücadele ortamı ile değil inancımızı da kuvvetlendirerek bu yolda yürümemiz gerekir. Yoksa mücadele her ne kadar haklı bir mücadele olursa olsun, inançla desteklenmeden bir sonuca ulaşmaz ki bu en iyi Filistin meselesinde gördük.

           Şehitlerin çokluğuyla anılmalarına rağmen, bir türlü netice olmaması, sıkıntının başka bir yerden kaynaklandığı izlenimini uyandırıyor. Demek diğer kanatta sıkıntı var. Bu kanadı iyileştirme yoluna gidildi mi, kısa bir sürede netice alınacağı kanaatindeyim.

          Rabbim tez bir zaman iki kanadı sağlam bir güvercinin uçma öz güvenini, kanadı kırık Filistin mücadelesinde öne çıkan kardeşlerimize nasip eylesin, Rabbim yar ve yardımcıları olsun…

                                                                                                                                     Selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehmet Cemil EREZ Arşivi