Diyanet Ne Yapıyor?
Diyanet İşleri Başkanlığı binlerce Cami, on binlerce personel, vakfı vs ile muazzam büyüklükte bir teşkilattır.
Peki, bu teşkilat ne yapıyor? Günümüz modern sorunları ile ne kadar ilgileniyor? Ekonomik ve sosyal sorunlar, durumlar ve olaylar ile alakalı neden bir açıklama yapmıyor?
Diyanet İşleri Yüksek Kurulu diye bildiğimiz bir üst teşkilat var. Bu birim Diyanet İşleri Başkanlığı içinde Din ile ilgili uzman kişilerden oluşan bir komisyon şeklinde görev yapmaktadır.
Günümüzde içtihadı yapılması gereken o kadar çok sorun var ki; Diyanet ya bunlara duyarsız, ya da söz konusu konular ile ilgili görüşlerini topluma aktarmada duyarsız.
Diyanet daha cevval, daha duyarlı olmalıdır. Toplumla bütünleşmede topluma ulaşmada daha pratik ve etkin yollar bulmalıdır.
Günümüzün konuları ve sorunları dedik ya; Mesela araç kaskoları konusu müphem kalmış birçok kişi tarafından. Araç kaskosu yaptırmak caiz mi, değil mi? Mekruh mu, haram mı, caiz mi?
Diyanet bu konu ile ilgili cevabını topluma ulaştırmamış ya da ulaştıramamış. Bu konu gibi daha nice konu var.
Değerlendirilip cevabın ya da sonucun topluma aktarılması gereken konular insanların kafasında soru işaretleri bırakmış.
Mesela Katılım Bankalarına para yatırmak, para çekmek, Kredi kartı almak; ya da bazı firmaların ev almada organizasyon yapıp müşteriye kendi yaptıkları program ile belli süre sonunda ev satmaları.
Mesela ev sahibi olmayanların ev almak için kredi çekme durumları kimi âlime göre helal, kimi âlime göre caiz değil. Ancak Diyanet bu konuda topluma ulaşamamış.
Önemli bir mesele daha Cuma namazı ile ilgili, biliyorsunuz ki bazı Camilerde Cuma namazından sonra Öğlen namazı kılınmaz, bazı Camilerde ise Cuma namazından sonra Öğlen namazı kılınmaktadır.
Tüm Camiler ve İmamlar Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı olduğu halde neden farklı uygulamalar olmaktadır? Kimi Camilerde İmam Cemaate; “Neden Cuma namazından sonra çıkıyorsunuz?” diye kızmaktadır.
Cuma namazı ile ilgili neden uygulamada birlik sağlanamamaktadır? Diyanet İşleri Başkanlığı konu ile ilgili duyarsız kalmaktadır.
Bölgemiz taziye evlerinde çok şükür ki üç günlük sınırlamayı uygulama haline getirdik. Ancak hala ziyafetler, sofralar ile taziye sahiplerine külfet yüklenmektedir.
Diyanet, Camilerde namaz arası İmamlar vasıtasıyla topluma içtihatlarını aktarmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.