İbadet ve Kulluk İlişkisi-2
İnsan Sosyal durumlar, sosyal olaylar içinde kendini kaybetmiştir. Kimi zaman ise içinde yaşadığı toplumun yaptıklarını benimsemiş ve yeterli görmüştür.
Öyle bir duruma gelmiş ki artık tefekkür etmeyen, sorgulamayan bir varlığa dönüşmüştür. Tabiri caizse tam da bir robot halini almıştır.
Sürekli tekrarlanan ama anlamlandırılamayan hareketler, durumlar zaman ve mekân açısından döngüsel birer içerik olmuştur.
Öyle ki, yaptığından bihaber insanoğlu amaç ve araç kaygısını bile taşımaz olmuş. Toplum içinde olması ve toplumun görünen yüzünün yaptıkları ile kendi yaptıklarının benzerlik taşıması da Onun duyarsız ve kaygısız haline gelmesine neden olan etkenlerden en önemlisidir.
İbadet ve Kulluk ilişkisinin kopması Toplum içinde yaşayan insanının yaptıkları ile benzer hareketlerin olması dolayısıyla fark edilmemektedir.
İnsanın görmesi ile duyması arasında inandırıcılık elbette görmeden yanadır. Yani, pratik olan ve gerçekleşen duruma inanma ve kanıksama teoride olandan öncelliklidir.
Yıllardır yapılan; eylemler, hareketler, ritüeller sonradan ortaya çıkan ve gerçekleşmemiş teoriden öncelliklidir.
Bundan dolayı sorgulama ihtiyacı hissetmeyen insan; ömrünü yanlış inanış, hareket ve düşüncelerle geçirmek durumunda kalır.
Ünlü düşünür ve Sosyolog Ali Şeriati; "Size mutlak itaati değil de, sorgulamayı ve araştırmayı tavsiye edenlere kulak verin" demiştir.
Onun içindir ki, Yüce yaratıcı Kur'an'ı Kerim’de sıklıkla tefekkür etmeyi emretmektedir. Tefekkür etme; sorgulamayı, sorgulama araştırmayı, araştırma doğruyu bulmayı beraberinde getirir.
Burada ibadet etmesi emredilen Kul; ibadet nedir? İbadet nasıl yapılır? Sorularına cevap bulmalıdır.
Kulluk bilincine, ibadet bilinci ile ulaşılır. İnsana düşen tekrarlarla sorgulama yapmaktır. Günün başlangıcında tertemiz bir sayfa açılması ve günün sonunda sayfanın ne il doldurulduğu ile ilgilenilmelidir.
Hesap gününden önce hesabın tutması için günlük hesap yapılmalıdır. Gün içinde sayfaya kaydedilen ibadetler kulluğunuzun düzeyini göstermesi açısından önemlidir.
Etkin ve bilinçli bir ibadet için de bilinç düzeyinizin iyi olması gerekmektedir. Bilinç ve bilgi kaynağınız zaman içinde sarsılıp dağılmayacak bir kaynak olmalı.
Ana kaynak Kur'an'ı Kerim olunca bilgilerimiz sağlam temellere dayanır. Sağlam bilgilerin öğrenildikçe pratiğe dökülmesi esastır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.