Maddecilik ve Egoizm türdeş iki terim olarak gözükmektedir. Birbirini besleyen iki unsur olarak da zikredilebilir.

            Kapitalizmin temeli madde üzerine kurulmuştur.Kapitalizm’de madde en kutsal değer olarak görülmektedir.

            Maddenin kutsal görülmesi maddeciliği doğurmuştur. Madde veya kapital etrafında dönen hayatlar bencil hayatlardır.

            Kendinden başka kimseyi düşünmeyen,hırslı ve “Ne olursa olsun kazanayım” düşüncesi insanı ilkelerinden ve maneviyatından koparmıştır.

            “Büyük balık küçük balığı yutar!”, “Güçlü olan kazanır!”, “Bal tutan parmağını yalar!”, ”Gemisini yürüten Kaptandır” özdeyişleri Kapitalizmin diğer deyişle maddeciliğin paradigmasını oluşturmuştur.

            Günümüz İnsanının yönü maalesef Maddeciliğe evrilmiştir. Maddecilik içinde yer alan Egoizm ise bir sonuç olmuştur.

            Öyle ki, Maddeyi elinde bulunduranlar sadece kendilerini düşünmektedirler. Parası olan olmayanı orantısız,usulsüz ve vicdansız bir şekilde sömürmektedir.

            Tefecilik, komisyonculuk, maliyet üzerine fahiş kar koyan Esnaf; borçluyu, ihtiyaç sahibini, müşteriyi sömürdükçe sömürmektedir.

            AVM (Alışveriş Merkezleri) Kapitalizmin ana dişlilerinden olup bir taraftan tüketici sömürülmekte, diğer taraftan yüksek kiralar ödemek zorunda kalan kiracılar, dükkan sahipleri tarafından sömürüldükçe sömürülmektedir.

            Nerede ise tüm satışlarını ve karlarını Dükkan sahibine vermek zorunda kalan Esnaf, dükkan sahibinin modern kölesi konumuna düşmüştür.

            Alışverişte fahiş kar’lar,müşteri kandırmalar, hileler v.s. maddeciliğin sonuçlarından bazılarıdır. Toplum olarak nereden nereye geldiğimizin farkında bile değiliz.

            Bencillik öyle bir hal almış ki, komşu komşuyu rahatsız etse de umurunda olmaz, esnaf yan komşusunun kuyusunu kazar.

            O kadar çok örnek var ki verilecek. Alın size bir örnek daha; Ramazan ayı öncesi düğünler açık, kapalı mekanlarda gün aşırı yapılmaktadır.

Kimi zamanlarda açık alanlarda gündüz, kimi zamanlarda akşam kapalı mekanlarda yapılmaktadır.

            Gündüz, akşam açık alanlarda yapılan düğünler yüksek sesli müzikler ve havai fişeklerle etraf inletilmektedir.

 Düğün sahibi yaptığı gürültü kirliliği ile etrafını rahatsız etmekte, kul hakkını çiğnemekte ama bencilliği bunları ona düşündürtmemektedir.

Silah sesleri, havai fişekler, müzik sesi v.s. ile hastalar, öğrenciler rahatsız edilmekte. Hayırlı olan evlenme işi Şer’e dönüştürülmektedir.

Maddecilik ve Egoizm bizi Dinimizin ilkelerinden uzaklaştırılmıştır. Öyle ki dürüst, doğru ve ilkeli olması gereken Müslüman bencil, maddeci ve ilkesiz hale gelmiştir.