Mesele sadece papaz değil!
Son bir haftadır ülke gündemini ABD’li sözde rahip veya papaz kılıklı casus Andrew Craig Brunson konusu işgal ediyor. ABD yönetimi uzun süredir ve gittikçe artan bir dozda ve ölçüyü kaçıran bir küstahlıkla bu rahiplik maskeli casusu üzerinde durması; ortada çok önemli planların deşifre olma korkusu olduğunu deşifre ediyor.
İddianamede yazılan vahim konular dikkate alındığında; birde yazılmayıp ABD’ye karşı koz olarak kullanılacak (ALLAH bilir) daha ne bilgiler devletin elinde mevcut. Burada karşılıklı satranç hamleleri ile diplomatik adımlar atılıyor. Basında çıkan bu kadar vahim suçlamaya karşılık bir hafta önce tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme nasıl oluyorda, “sağlık sorunları”nı gerekçe gösterip ev hapsi kararı alıyor. Oysa herkes biliyor ki; ortada sağlık sorunu falan yok. Türkiye oyunu kuralına göre oynayıp bir adım attı ve karşı taraftan bir adım atmasını bekledi. ABD bu resti gördü ve deyim yerindeyse çılgına döndü ve Türkiye’ye yaptırım uygulamaktan bahsetti. Hoş zaten uzun süredir başta ABD olmak üzere batılı sözde “Türkiye’nin dost ve müttefikleri” zaten Türkiye’ye karşı ekonomi ve diğer alanlarda operasyon çekmiyorlar mı? Sıradan vatandaşlar bile bunun farkında.
Tabi ABD ve batılı devletler İslam coğrafyasına ve Türkiye’ye ayar vermeye alıştıkları için hiçbir güçlü devlet istemiyorlar. Şimdi Türkiye görece olarak güçlü olarak onlara muhtaç olmadan ayakta durabileceğini gösterdi ve artık “oyunda bende varım” demesini hazmedemiyorlar. Ayrıca Türkiye, Rusya, İran ve Çin’in yakınlaşmasını da hazmedemiyorlar. Türkiye yeni müttefikleriyle dünyanın tek kutuplu olmadığını ve özellikle Erdoğan’ın “Dünya 5’ten büyüktür” söylemleri ile Türkiye’nin Afrika’dan Asya ve Güney Amerika’ya kadar “Yumuşak güç” faaliyetlerine ağırlık vermesine de engel olamıyorlar. Haliyle yapacak bir şeyleri olmayınca çıldırıyorlar. Bu gizli savaş, artık gizli olmaktan çıktı ve artık kartlar açık oynanıyor. ABD ve batı dünyası tıpkı “dişi sökülmüş zehirli yılan” konumundadır. Türkiye ve eski sömürgeleri olan coğrafyalarda istedikleri operasyonları yapamıyorlar. İran’a yaptırım yapalım dediklerinde de; Türkiye onlara, “biz size uymak zorunda değiliz” diyerek resti çekti. Kendilerine karşı olan devlet ve oluşumları yılan misali sokarak zehirlemek istiyorlar, ancak dişleri söküldüğünden çaresiz kalmanın sonucu çılgına dönmenin travmasını yaşıyorlar.
Bu arada nasıl bir satranç oynandığı ve karşılığında neler beklendiğini bilemiyoruz. MHP Lideri Devlet Bahçeli 3 Ekim 2017 de partisinin grup toplantısında, ABD'nin Türkiye'den iadesini istediği papaza ilişkin Gülen'i işaret ederek "Ver papazı, al papazı" demişti. Mesele bu kadar basit mi bilemiyoruz. Bunu ileride göreceğiz.
Bu casus papaz gibi halen ülkemizde neredeyse her ilde faaliyet gösteren kaç tane misyonerlik ve casusluk faaliyeti yapan başka papazlar var. Devlet bunları ne kadar takip ediyor bilemiyoruz. Bunların özellikle “Kürd illerinde” ya da batıda Kürdlerin yoğun yaşadığı bölgelerde faaliyet yaptığı biliniyor. ABD ve batılılar yüzyıl sonrasının planını önceden yaptıkları için; Türkiye’yi yıkmanın yolunun halkının akidesini yıkarak, onları İslam’dan uzaklaştırmak olduğunu biliyorlar. O yüzden misyonerlik ve casusluk faaliyetleriyle PKK ve FETÖ ile birlikte öncelikle “Kürdleri Hıristiyanlaştırma” planını adım adım uyguluyorlar. Geçmişte devleti yönetenlerin özellikle “28 Şubat rejiminin” misyoner faaliyetlerine alan açtığını unutmayalım. Camilere gidenlere ceza verildiği, Kur’an kurslarına çocukların gitmesinin yasaklandığı ve her türlü İslami hizmetin suç sayıldığı bir zamanda misyonerlerin serbestçe her türlü faaliyet yapmasına izin verildi.
Şimdi devlet aklı bu yanlışın umuyoruz farkına varmıştır. Kendisine dayatılan “cemaatlere operasyon” gibi sun’i gündemleri bir tarafa bırakarak, asıl tehlikenin karşısında halkıyla birlikte dimdik durmalıdır. Bu anlamda: bütün ajan-misyonerlik faaliyetleri ivedilikle mercek altına alınmalı ve gerekli operasyonel adımlar atılmalıdır.
Selam ve dua ile…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.