Peygamber Efendimizin(S.A.V) Kişilik Özellikleri
Peygamber Efendimiz(s.a.v) için Kutlu doğum haftası etkinlikleri yapılmaya başlandı.Biliyorsunuz ki, Peygamber Efendimiz Hicri takvime göre 12 Rebiulevvel, Miladi takvime göre 20 Nisan’ da doğmuş.
Diyanet Başkanlığı tarafından 1989 yılında başlatılan etkinlikler her yıl düzenli olarak yapılmaktadır. Son yıllarda bazı Sivil Toplum kuruluşları da bu etkinlikleri yürütmektedir.
Sadece yaşadığı devir ve yaşadığı toplum için değil “Tüm Alemlere ve tüm zamanlara rahmet” olarak gönderilen Peygamber Efendimiz, özellikle Çağımız toplumlarının sorunlarının çözümü için bir cevher’dir, madendir.
Dört elle sarılmamız gereken Peygamber yolunu iyi bilmemiz Peygamber Efendimizin kişiliğini bilmemizle doğru orantılıdır. Ancak bilgi tek başına yeterli değildir ki, katma değerin ve faydanın uygulamadan geçtiğini de unutmamalıyız.
Mükemmel kişilik özelliklerine sahip Peygamberimiz(s.a.v.) ile alakalı; araştırmalar, geliştirmeler v.s. derken yığınla kitap bulunmaktadır. Ancak bu kitaplara ve araştırmalara rağmen toplumun neden düzelmediğini de araştırmak gerekir.
Kutlu Doğum haftası etkinliklerinde bunu araştırmalı ve sorgulamalıyız? Peygamber Efendimiz(s.a.v.) kişilik özelliklerini bildiğimiz halde neden bu özelliklere sahip olamıyoruz?
Gerçekten çabalıyor muyuz? Etkinlik kapsamında sempozyumlar, seminerler, mitingler, şiir yarışmaları v.s. derken haftayı, haftaları bitiriyoruz. Peki geçirdiğimiz süre boyunca ne elde ediyoruz? Yıllarca bu etkinlikleri yaptık ve yapıyoruz. Her sene bir özelliğini elde etmeye çalışsak kamil bir insan olup çıkacaktık.
“Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz” özdeyişi boşuna söylenmemiş herhalde. Tam da burada söylenmesi gereken söz yerinde bir söz. Yazar, çizer, akademisyen, Profesör, İmam, Müezzin, Müftü v.s. herkes konuşur ama kaç kişi uygular?
Çocuklarımız için, bizim için “Rol model” olan Peygamberimizin Kişilik özellikleri nelerdir? Cahil ve Barbar bir toplumu; Medeni, Alim ve Amil bir topluma nasıl dönüştürdü? Elbette sadece konuşarak değil, bizzat uygulayarak.
Peygamberimiz haşa sözde adil, sözde emin, sözde dürüst, sözde hoşgörülü olsaydı Toplumun medeni, uygar ve uysal olması mümkün müydü? Elbette hayır.
Peygamberimizi öğrenmeliyiz ama muhakkak surette yaşamalıyız. Peygamberimizin hiçbir İnsanın olmadığı kadar “Adil” olma özelliğini öğrenmeli ve yaşamalıyız. Peygamberimizin hiçbir insanın olmadığı kadar “Emin” olduğunu öğrenmeli ve yaşamalıyız.
Peygamberimizin hiçbir insanın olmadığı kadar “Doğru ve Dürüst” olduğunu öğrenmeli ama muhakkak surette uygulamalıyız. Peygamberimizin hiçbir insanın olamayacağı kadar “Hoşgörülü” olduğunu öğrenmeli ve hoşgörülü olmaya çabalamalıyız. Peygamberimizin hiçbir insanın olmadığı ve olamayacağı kadar “Sabırlı” olduğunu öğrenmeli ve olabildiğince Sabırlı olmaya çalışmalıyız.
İlla ahir, Peygamber ümmeti isek Peygamber gibi yaşamalıyız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.