Bismillah

Malumunuz Kürtleri hepimiz çok iyi tanıyor ve biliyoruz. İslam’la şereflendikten sonra dindar mert ve cesurluklarıyla nam salan ve gerçekte de öyle olan, Kürtler bugüne kadar kimseye ihanet ve arkadan vurma gibi bir hainliklerine tarih şahitlik etmemiştir. Hatta kendisine sığınanları canı-malı pahasına korumuş ve selamete ulaşıncaya kadar eşlik etmiş, sayısızca örnekleri mevcuttur. Birinci Dünya Savaşından sonra Osmanlıdan ayrılmama, ayrı hesaplar ve hinlikler peşinde olmamanın bunlara karşı büyük bedeller ödemesi sadece bunun bir örneğidir.

Peki, ne oldu da dindarlıkları, mertlikleri zedelendi zarara uğradı?

İttihat ve Terakkicilerin 12 Mart 1971 muhtırasının ardından, Kürtlerin adaletsizliklere hukuksuzluklara asla boyun eğmediklerini ve gerekirse mücadele edebileceklerini iyi bildikleri için, şeytanın sağda yanaşması gibi kendi içlerinden birilerinin eliyle Kürtleri dizayn etmeye, avuçlarına almaya çalıştılar.

Ve harekete geçerek 1974 yılında Ankara’da Demokrat Yüksek Öğrenim Derneği'ni kurdular, kurucuların arasında yer alan Abdullah Öcalan, daha sonra Kürdistan İşçi Partisi'ni yani PKK'yı kurdu.

Ellerine verdikleri Kürt ırkı, Kürt hakları değneği ile ilkin dindar Kürtlere komünizmi, ateizmi ve sosyalizmi aşılamaya çalıştılar. Sürekli arka bahçede bir araya gelip anlaştıktan sonra, sözde Kürt hakları için, vitrinde kavga etme süsünü verdiler,

Evet, bu şekilde seksen yılda Terakkicilerin, Kürtlere empoze etmeye çalıştığı yaşam şeklini, 20-30 yılda sözde Kürt hakları adına çok iyi becermiş oldu. Kürtlerin namusu ellerinden alındı, kızlar dağlara ve sokaklara sürüldü. Ve “Biz kimsenin namusu değiliz, namusumuz özgürlüğümüzdür” Nutuklarıyla hayâlarını ellerinden kısmı de olsa aldılar.

Siyasi parti kılıfıyla, tehdit, şantaj, baskı ve kendilerine muhalif gördüklerini sindirerek meclise girdiler. Kendilerine dayatılan kavga fakirlik ve huzursuzluğun son bulması için onlardan yana oy kullanan halkın sokaklarına evlerine bomba döşediler. Yüzlerce masum kadın, bebek, yaşlı ve gençlerin kanına girerek Kürt şehirlerini ikinci Moğol istilasına çevirdiler. Kürtleri kendi öz yurtlarından hatta evlerinden sürerek, muhacir ederek sefillikle baş başa bırakarak, maalesef bugüne kadar hiç kimsenin yaşatmadığı acıları Kürtlük adına Kürtlere yaşattılar.

Kim ne derse dersin PKK Kürt halkına kan gözyaşı ve ızdıraptan başka bir şey vermemiştir.

Pkk, Kürtlerin İttihat ve Terakkisidir

Öyleyse Kürtler ecdadları olan Şeyh Said ittihatçılara karşı nasıl kıyam etmişse, Kürt halkı da eski ruhunu tekrardan elde etmek için ve geleceğini yeniden ihya etmek için şu Kürt kılıfına bürünmüş, kendi ihtilalcilerine karşı ayağını yere vurmak zorundadır.

Selam ve dua ile…