Tarihin Çöplüğü!
Tarih ve çöplük burada ilgi ve alakayı, geçmişte ve toplumuzda siyasi entrikalarla bir yerlere gelmeye çalışan ve dünyayı araç değil de amaç edinenlerin düşmüş oldukları sonları itibariyle kullanılıp atılan yer olarak görmekteyiz.
Burada Ebu Hureyre (r.a) den rivayetle, Peygamber (a.s) “Gelin size dünyayı göstereyim” demiş ve peşine düşenleri alıp Medine’nin dışındaki bir çöplüğe götürmüş. Savaştan kalma müşrik kellerini göstererek, bu başlar sizin gibi, vaktiyle dünyaya karşı hırs ve emel taşırlardı, fakat görüyorsunuz ki üzerlerinde bir deri bile kalmamış ve giderek bütünüyle toprak haline gelecektir. Şu pislikler yemek için can attığınız yağlı ve lezzetli yemeklerdir, onları temin etmek için çalışıp çırpındınız helal ve haramı bir birine karıştırmışsınız, lakin şimdi onları görmemek için bakışlarınızı çeviriyorsunuz ve kokularını duymamak için burunlarınızı tıkıyorsunuz. Şu eskimiş yırtılmış, kirlenmiş paçavralar giyinip süslendiğiniz elbiselerinizdir ve onlarla büyüdüğünüzü sanıp kibirlendiğinizdir, şimdi ise ayaklarınıza dolaşmasınlar diye uzaktan yürüyorsunuz. İşte dünya bunlardan ibarettir ve siz mahiyeti bu olan dünyayı gaye haline getirirseniz, tükenip sıfırlanırsınız, Çünkü insanlar gaye edindikleri göre değerlendirilirler bu itibarla büyük şeyleri gaye edinenler büyürler, küçük şeyleri gaye edinenler o ölçüde küçülürler ufalır yok olurlar. -Kut'ul-Kulûb'un müellifi Ebu Talib el-Mekkî mürsel olarak Hasan Basrî'den rivayet eder-
O zamandan bu zamana kadar tarihin çöplüğü o kadar dolup boşaldı ki, tarih ve çöplük o zaman anlam kazanıyor hayatımızda, hele dünyanın çıkarları için çabalayanları o çöplükte gördükçe daha fazla tiksiniyor tarihin çöplüğünden, canlandıkça hayallerde, kimler geldi kimler geçti diyor. Birde biz sizler için kurtarıcıyız söylemleriyle o çöplüğün en üstünde yer alanları gördü tarihin çöplüğü.
Fazla geriye gitmeye gerek yok isimleriyle yazıyı kirletmek istemediğimden burada yer vermek istemedim. Fakat yaşamları boyunca kendilerinin ve etrafında ki çapulcu takımlarının rahat bir hayatları olsun diye binlerce hatta milyonlarca mahsum insanın kanlarını akıtmaktan çekinmediler, ama tarihin çöplüğünde yer almaktan onlar da kurtulamadı.
Tarihin çöplüğünde yer alanlar yeni neslin hedefleri olmamalı, yaşam tarzları hedefsiz ve gayesiz olanların her ne kadar da dünyalık yaşamları varsa bile, bunun sonunun çöplük olduğunu unutmamalı yeni nesil.
Tarihin çöplüğünde unutulanlara ne demeli, isimleri bile anılmayan zavallılar hayatta bile bir amaçları olmadan kibrin, gururun, haset ve kinin zirvesini taşıyanların o çöplükte dahi bir yerlerinin olmadığını gösterdi tarihin çöplüğü.
Son olarak Bediüzzaman’ın yorumu noktayı koysun: Şu dünyadaki tezyinat (süsler), yalnız telezzüz (lezzet alma) veya tenezzüh(gezinme) için değil. Çünki bir zaman lezzet verse, firakıyla(ayrılık) birçok zaman elem verir. Sana tattırır, iştihanı açar fakat doyurmaz. Çünki ya onun ömrü kısa, ya senin ömrün kısadır. Doymağa kâfi değil. Demek kıymeti yüksek, müddeti kısa olan şu tezyinat(süsler, süslemeler); ibret içindir. -Sözler: Sayfa 74-
Rabbim bizleri bu dünyadan ibret alanlardan eylesin
Selam ve dua ile…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.