İhsan Pınar

İhsan Pınar

Asgari Ücret Fedakârlığı!

Asgari Ücret Fedakârlığı!

Her yıl Aralık ayında bir sonraki yıl için Asgari ücreti belirleme toplantıları yapılır. Hükümet tarafının başkanlık- hakemlik yaptığı toplantılarda en fazla üyeye sahip İşçi Sendikaları ve İşveren Sendikaları arasında pazarlıklar yapılır. Ancak her defasında hükümet tarafının bulunduğu makam ve taşıdığı sorumluluk gereği olacak ki, “ İşlerimizden ve işverenlerimizden fedakârlık bekliyoruz” sözünü duyuyoruz.

        2018 yılı için yapılacak görüşmeler için de yeni sayılacak Çalışma bakanımız Hanım aynı şekilde “ İşçi ve işverenlerimizden fedakârlık bekliyoruz” demiş.

        İyi güzel de, fedakârlık kimden beklenmelidir? Ailesini geçindirmekte büyük zorluklar çeken, çocuklarının karnını doyuracak kadar tek çeşit yemek bulamayanlardan mı? Yoksa yiyemeyeceği kadar zengin sofralarda oturan, parayı nereye harcayacağını bilemeyenlerden mi fedakârlık beklenmelidir?  

        Aylık ücret olarak 1.404 lira alan asgari ücretli garibim neyin fedakârlığını yapacak. Kendini ve ailesini feda ederek bütün ücretini bağışlasa da, ücreti patronların ve vekillerin bir gecelik eğlencelerine yetmez.

Kaliteli zeytin ve peyniri sofrasına alamayan asgari ücretli neyin fedakârlığını yapacak? Aldığı 1404, haydi 1500 lira olsun.

Ev kiraları: 700

Elektrik, su, telefon parası: 300

Yakacak: en az 200

Bina gideri: 80

Okula 50, servislere 100 lira…

        Temel ve zaruri ihtiyaçlar olan yeme, giyinme, sağlık… Giderlerini nasıl karşılayacak?  

        Evet devletin imkânları kısıtlıdır, her şeyi dilediğimiz gibi harcayamaz ve dağıtamayız. Ama adil ve dürüst olmalıyız. Devletleri ayakta tutan en sağlam güç ‘Adalettir.’ Boşuna  “Adalet mülkün temelidir” dememişler. Adaletin temel prensiplerinden biri de, adil paylaşımdır; gelirler arasındaki dengedir.

        Eğer fedakarlık istenecekse, olmayanlardan değil; aile geçindirmekle yükümlü bir asgari ücretlinin 25 yılda kazanamayacağını belki bir ayda kazanan bazı müteahhitlerden, işverenlerden, futbolculardan, şovmen denilen bazı sanatçılardan ve devlet hazinesini babalarının malı gibi kullanan vekillerden istenmelidir.

        600 Asgari ücretlinin maaşını 2 ayda iletişim harcamalarına kullanan sorumsuz vekillerden istenmelidir. Halka hizmet, proje üretme ve hükümeti verimli politikalara yöneltme yerine, çıkar ve ideolojilerinin esiri olarak Meclisi arenaya çeviren ve hak etmedikleri halde İkramiye ve diğer ödemelerle birlikte her ay 20 asgari ücretliden daha fazla alan vekillerden fedakârlık istenmelidir. Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığına ayrılan ödeneklerden fedakârlık istenmelidir.

        “ Açız, yiyecek ekmek bulamıyoruz” diyerek isyan eden Fransız halkı için, “ Ekmek bulamıyorlarsa, pasta yesinler” diyen prenses kadar bu halkın durumundan bihaber olamazsınız ve olmamalısınız. Yiyeceği ekmeği almakta zorlanan asgari ücretlimizin maalesef pastası yok.

        Hükümet Sosyal Adaleti ve Sosyal dengeyi sağlamakla sorumludur. Adalet ve dengeyi, geçim sıkıntısı olan vatandaşın sofrasındaki ekmeğini azaltarak değil; zengin sofralarında onlarca çeşit yemekleri ve israfları kısarak sağlayabilirsiniz. Ücretler arasında mutlaka denge sağlanmalı ve adil paylaşım gerçekleştirilmelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İhsan Pınar Arşivi