Son iki aydır hastalıklar nedeniyle zamanımın çoğunu Batman dışında geçirdim. Ancak bir gazetede okuduğum bir haber tansiyonumu epey yükseltti. Dürüstlüğü, dindarlığı, namus ve yardımseverliğiyle bilinen bu toplum ne hallere getirilmiş!

        Çocukluğumuzda lümpen takımının mahallelerimize girişine engel olmaya çalışırdık. Komşu kızına baktı, mahallemizde oturan kızı rahatsız etti diye kavgalar çıkardı. Tabi bu kavgalar gençler ve şahıslarla sınırlı değildi. 70 yaşlarındaki Xalé Sebri ve Pira Vesile de mahallenin ‘namusuna’ sahip çıkar, lümpenlik yapan gençlere çıkışırlardı.

        Peki ya şimdi?

        Yazmaktan, dile getirmekten hayâ edeceğimiz cinsel sapıklıklar ve tacizler yapılmakta ve ne yazık ki her geçen gün daha da artmaktadır. Yanında çalışan 14 yaşındaki kızı uyutarak pazarlayan deyyuslar; minnacık çocuklara tacizde bulunmayı düşünecek kadar vahşileşen şerefsizler; nikâhı düşmeyen 1. Derecedeki aile bireyleri hakkında art niyet besleyecek kadar alçalan çukur herifler; anne ve birden fazla kızıyla aynı anda beraber olacak kadar namussuzlaşan mahlûklar; Hiçbir hayvanın düşünemediği hemcinsiyle ilişkiyi özgürlük diye savunacak kadar insanlıktan uzaklaşan yaratıklar…

        Peki ne olacak bu gidişatın sonu? Evet, bütün bu pislikler dışardan besleniyor ve tahrik ediliyor, ama bizim hiç suçumuz yok mu? Toplumları içerden çürüten bu ahlaksızlıklara seyirci kalarak, dünya ve cehennem ateşimizi alevlendirmiyor muyuz?

        İyilik istersen; iyilik yapacak, iyilerle beraber olacak ve iyiliği destekleyeceksin. Kötünün yanında yer alarak, kötülüğe seyirci kalarak ancak kötülüğün yayılmasına ve vebaline ortak olursun.

        Eğer “Namus kabustur” der veya bu düşüncedekileri savunursanız…

        Eğer, “ … Karısız, kocasız, hür (serbest) eşli bir toplum…” için çalışanları desteklerseniz…

        Eğer, kadını koruyan ve erkeğe sorumluluk getiren Dini nikaha karşı çıkar ve başıboşluğu savunursanız…

        Eğer, Cinselliği şahsiyetin önüne çıkarırsanız…

        Eğer görsel basında ve sosyal hayatta cinselliği tahrik eder; uyuşturucu ve cinselliğin ilkokullara kadar yayılmasına sebep veya seyirci kalırsanız…

        Eğer kendi parti, örgüt ve camianızdan birilerinin bu sapkınlıklarına göz yumarsanız…

        Eğer özgürlük aldatmalarıyla kız ve kadınlarımızın din, namus, ahlak ve emniyetli olan ailesinden koparılarak parti, örgüt ve çetelerin esiri haline getirilmelerine seyirci kalırsanız… Ki hiçbir parti ve örgüt insanın kendi ailesinden daha yakın ve daha emniyetli değildir…

        Karşınızdaki parklarda örgüt, uyuşturucu, hırsızlık, fuhuş çetelerinin varlığına, çalışmalarına ve mahalleye zarar vermelerine göz yumarsanız…  

        Eğer park ve sokakların yatak odalarına çevrilmesine özgürlük derseniz… Eğer 11-12 yaşlarındaki çocukların park ve sokaklarda evcilik oynamalarına seyirci kalırsanız… Ki evli hiç kimse eşini böylesine ulu orta küçük düşürmez. Özellikle kızların kendi bedenlerini şehvet avcıları tarafından böylesine orta malı gibi kullanmalarına izin vermemeleri gerekir. Ve şu unutmamalıdır ki, bu aşk ve sevgi değil. Ve erkekler gönül eğlendirdikleri bu basit kızlarla evlenmezler. Bunlarla sokak ve parklarda gönül eğlendirir ama evliliğe gelince daha ciddi aile kızlarını istemeye giderler.  

      Bütün bunların neticesi varacağınız nokta bu ve Allah korusun daha beteri olabilir. Eğer bu ateşin sizi ve ailenizi de yakmasını istemiyorsanız: parti ve ideolojiniz ne olursa olsun, toplumumuzu içten çürüten bu ahlaksızlıklara karşı hep beraber ortak tavır almalıyız…