Bu oyunları ne zaman göreceğiz?
Rahmetli amcam Diyar-ı Bekir’den köye dönerken Çınar’da bir alanda toplanmış bir kalabalık görür. Merakla yanaşır, meydanın ortasında bir adamın devenin ön ayaklarının arasından girip arka tarafından çıktığını ve arka ayaklarının arasından girip önden çıktığını görür. Ve kalabalığın “ Erık law, zılam dıkeve…” “ Adam devenin ağzından giriyor kıçından çıkıyor, kıçından giriyor ağzından çıkıyor” sözleriyle şaşkınlıklarını belirtiklerini görür.
Amcam iyice bakar, adam devenin ayakları arasından girip çıkıyor. Kalabalığa “Yahu ne ağzı ne kıçı, görmüyor musunuz? Adam devenin altından gidip geliyor” deyince, bir dayak yemediği kalıyor.
Evet, hipnotize olmuş gibiyiz. Oynanan şeytani oyunları görmediğimiz gibi, bizi uyaranları da suçluyor, dışlıyoruz. Ancak bizim aldanmışlığımız
bize çok pahalıya mal oluyor. Şeytani güçlerin birer figüranı olarak insanlarımızın katledilmesine ve memleketlerimizin harap olmasına alet olarak dünya ve ahiretimizi cehennem çeviriyoruz.
Bu bölgenin halkları hiç bu kadar zalimleşmemişlerdi. Hele hele İslam tarihinden itibaren, Şam Yezidinin Kerbela ve Mekke katliamları dışında, kadın ve çocuklara bu şekilde zulümler yapılmamıştı. Bizim medeniyetimizde kavga savaş alanlarında ve savaşçılar arasında yapılırdı. Moğolların, haçlıların, Avrupalı korsan ve sömürgecilerin yaptıkları katliamlara inanç ve fıtratın tahammül etmesi mümkün değildir.
İnsanlığa karşı işlenen suçlarda batının geçmişi ve bugünü günahlarla doludur. Defalarca büyük katliamlar yaptıkları Haçlı seferleri düzenlediler. Afrika kıtasında baştanbaşa katliamlar yaptılar. Yer altı ve yerüstü zenginlik kaynaklarını talan ettikleri Afrika kıtasının insanını, açlığa ve sefalete mahkûm ettiler. Hala da Afrika kıtasının birçok ülkesini işgalleri ve kontrolleri altında tutuyorlar. Amerika kıtasını işgal eden Avrupalılar, Kızılderililer başta olmak üzere on milyonlarca yerli halkı barbarca katlettiler. İnsansızlaştırdıkları topraklarda çalıştırmak üzere Afrika’da esir ettikleri on milyonlarca zenciyi köle olarak kullandılar. Bu esirlerin Amerika’ya nakli sırasında kötü muamele ve açlıktan 22 milyon kadarının öldüğü-öldürüldüğü tahmin edilmektedir. 20. Yüzyıla kadar zencilere köle muamelesi yaptılar ve hala da yargısız infazlarla zencileri katletmeye devam etmektedirler.
Avusturalya kıtasını işgal ettiler ve hala da İngilizlerin kontrolü altındadır. Asya kıtasını işgal ettiler. Daha düne kadar Hindistan, Pakistan, Hong Kong, Endonezya… İşgalleri altındaydı.
50 Milyondan fazla insanın katledilmesine sebep olan 1. Ve 2. Dünya savaşları, Avrupalı emperyalistlerin dünyayı paylaşamama kavgalarının neticesiydi. Ancak ağır bedeller ödedikleri bu savaşlardan sonra anlaşarak dünyayı ve özellikle Ortadoğu ve Afrika’yı aralarında paylaştılar.
Sınırlarımızı İngiliz ve Fransızlar çizdi. Kürtleri vatansız bırakarak 5 parçaya ayırdılar. Barzani ailesi ve Mahabad Kürt Devletine ihanet edenler, Şeyh Mahmut Berzenci’yle savaşanlar İngilizlerdi.
Kurdukları devletlerde işbaşına getirdikleri işbirlikçileriyle kendi istedikleri sistemi kurdular ve devamlı kontrol altında tuttular. Halkı, devlet ve işbirlikçileriyle asimile etmeye çalıştılar. Ancak uyanan halka ve vicdan ehli idarecilere karşı da güç odakları oluşturdular. Dün halkı devletteki işbirlikçileriyle kontrol altında tutarken, bugün kontrolden çıkma emareleri gösteren idarecileri medya, ambargo, algı operasyonları, oluşturdukları örgüt ve sivil görünümlü STK’larla teslim almaya çalışıyorlar.
Bugün yaşananlar batı emperyalistlerinin sömürge hâkimiyetlerini devam ettirme ve yerli halkın Özgür olma mücadelesidir. Emperyalist batı, hâkimiyetini sürdürmek için dün olduğu gibi bugün de işbirlikçiler bulacak ve bizi birbirimize kırdırtmaya çalışacaktır. Ancak bunca yaşanan acı tecrübelerden sonra hiç kimse bir kemik uğruna bu şeytani güçlere alet olmamalıdır.
Daha bu kavgalar başlamadan önce bir yerde İngiltere’nin Başkenti Londra şehrinde aynı binanın ayrı katlarında biri Şiileri düşman ve katliamcı gösteren, bir diğeri Sünnileri düşman ve katliamcı gösteren iki ayrı yayın kuruluşunun aynı güç, İngiltere devleti tarafından finanse edildiğini okumuştum. Yine Amerikalı bir istihbaratçı daha 1980’li yıllarda, İslam ülkelerini kontrol altında tutmak için artık mezhep çatışmaları üzerinde yoğunlaşmalarının gerektiğini yazmıştı.
Bakın İşgal ettikleri bütün İslam topraklarında ayrışma ve çatışmayı körüklemektedirler. Bakın Afganistan ve Irak’ı işgal etmeden aramızda bu denli cami ve pazarlarda yapılan bombalı saldırılar, mezhep çatışmaları, kafa kesmeler, çocuk ve kadınları öldürmeler, en ağır işkenceler, şehirlerin harap olması, farklılıkların ayrışması ve birbirine düşman olması… Vahşetleri yoktu. Şimdi şehirler uçaklarla bombalanıyor, toplu katliamlar yaşanıyor, HALEP gibi şehirlerde insanlar açlıktan ve soğuktan ölüyorlar. 2 yaşındaki çocuğa eziyet etmekten zevk alıyorlar.
Bütün bu kavga ve fitnelerin sebebinin batı emperyalistleri olduklarını ne zaman anlayacağız. Aramızda besledikleri, maaşlı binlerce siyasetçi, gazeteci, akademisyen…maskeli adamları vasıtasıyla Türkiye ve bütün İslam coğrafyasının halkları arasına kin ve ayrışma sokup parçalamadan durmayacaklar.
Bütün fitne ve katliamların sebebi oldukları, ülkelerimizi ve toplumsal hayatımızı viraneye çevirdikleri halde, onlar medeni ve demokrat, bizleri de gerici ve terörist ilan edecekler. Ve içimizden gafil birileri onların tetikçiliğini yaparak kendi insanına kurşun sıkacaktır.
İNSANLARIMIZ, ÜLKELERİMİZ, DEĞERLERİMİZ HARAP OLDU. YETER ARTIK! EMPERYALİSTLERİN OYNADIKLARI BU ŞEYTANİ OYUNLARI GÖRELİM, EMPERYALİST GÜÇLERE KARŞI BÖLGE HALKLARI OLARAK ORTAK TAVIR ALALIM…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.