İhsan Pınar

İhsan Pınar

Cuma Sohbeti: Nurlu Ve Kurtuluş Yolu

Cuma Sohbeti: Nurlu Ve Kurtuluş Yolu

Hayatı kullanma kılavuzu olan Kur’an’ı Kerimde Allah (cc) şöyle buyurmaktadır:

        - Elif, Lam, Ra. Bu Kur’an, insanları Rabbinin izni ile karanlıklardan Nura - aydınlığa çıkarasın, güçlü ve övülmeye layık olan Allah’ın yoluna iletesin diye sana indirilmiş bir kitaptır. İbrahim Suresi – 1. Ayet

        - O Allah ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi O’nundur. Başlarına gelecek şiddetli azaptan dolayı vay kâfirlerin haline! İbrahim – 2   

        - Onlar ki, dünya hayatını ahirete tercih ederler; Allah yolundan alıkoyarlar ve bu yolu eğri göstermeye çalışırlar. İşte onlar koyu bir sapıklık içindedirler. İbrahim – 3

        - Biz bütün Peygamberleri kavimlerinin dili ile gönderdik ki, onlara Allah’ın buyruğunu açıkça anlatabilsinler. Artık, Allah dilediğini sapıklıkta bırakır; dilediğini de hidayete erdirir. O, güçlüdür, hikmet sahibidir. İbrahim – 4

        Şehit Seyyid Kutup bu ayetler için Fi Zilal-il Kur’an adlı tefsir kitabında şunları yazar.

        “Nur, yani aydınlık; varlıklar âleminde yüce Allah’ın insanlara bahşettiği en değerli, en üstün nimet. İnsanın fiziki yapısını, kalbini, duyguları ve bedenini aydınlatan bir Nur…

        İnsanlar şu karanlıklardan çıksınlar, kurtulsunlar diye…

        Kuruntu ve hurafelerin karanlığından; Siyasal rejim ve toplumsal geleneklerin karanlığından; (uyularak, itaat edilerek putlaştırılmış) değişik ilahların neden olduğu bunalımın, şaşkınlığın, farklı düşüncelerin, değer yargılarının ve kıstasların meydana getirdiği kararsızlığın karanlığından… İnsanlık, bütün bu karanlıklardan aydınlığa çıksınlar diye… Bu karanlıkları aydınlatan Nura, bu karanlıkları dağıtan aydınlığa… Hem vicdan âleminde, hem düşünce dünyasında karanlıkları ortadan kaldıran aydınlığa… Ardından hayatın pratiğinde, değer yargılarında, siyasal rejimlerde ve toplumsal geleneklerde karanlıkları dağıtan ve ortadan kaldıran aydınlığa…

        Allah’a iman, kalpte parlayan bir nurdur. İnsanın yapısı (düşünce dünyası ) bununla aydınlanır. İnsan bu nurdan yoksun olduğu zaman kapkaranlık bir çamura dönüşür. Hayvanlar gibi, et ve kandan oluşan bir çamura dönüşür. Eğer insanın yapısında yer alan ve Allah’ın ruhundan gelen bu Işık iman sayesinde aydınlanıp parlamasa, bu karanlık bedeni aydınlatmazsa, tek başına et, kan ve çamurdan başka bir anlam ifade etmez. Çünkü bu üçü de aynı maddelerden meydana gelmektedir.

        Allah inancı, ruhu aydınlatan bir ışıktır. İnsan, bu ışık yardımıyla (doğru) yolunu seçer. Allah’a giden yolu apaçık görür. Hiçbir karanlık, hiçbir sis gizleyemez, örtemez bu doğru yolu. Efsanelerin karanlığı ve hurafelerin sisi bu ışık sayesinde dağılır gider. İnsan ruhu bu aydınlık aracılığıyla yolunu seçtiği zaman, dosdoğru yol alır, artık ayağı kaymaz, tökezlemez, sağa-sola sapmaz ve yolunu şaşırmaz.

        Allah’a inanmak aydınlıktır. Adalet aydınlığı, Özgürlük aydınlığı ve bilgi aydınlığı… Allah’a yakın olmayı hissetmenin, yoklukta ve bollukta, darlıkta ve genişlikte Allah’ın Adaleti, Rahmeti ve Hikmeti ile güven duymanın aydınlığı… Bu güven sıkıntıda sabretmeyi, bollukta da şükretmeyi sağlayan bir duygudur. Bunun yanında imtihandaki hikmeti kavrama aydınlığıdır bu.

        İlah ve Rab olarak sadece Allah’a inanmak eksiksiz bir hayat sistemidir. Yalnız Allah’a kul olma, sadece Allah’a boyun eğme, kulların (parti, lider ve ideolojilerin…)kulluğundan kurtulma ve kulların egemenliklerinin üstüne çıkma ilkesine dayanan bir hayat sistemidir.

        Bu sistem, insan fıtratıyla uyuşan ve fıtratın gerçek ihtiyaçlarına cevap veren ilkeler içermektedir. Bu sayede hayata, mutluluk, aydınlık, güven ve huzur havası egemen olur. Bu sistemde süreklilik ve değişmezlik esastır. Kulların ilahlığına ve hâkimiyetlerine boyun eğen toplumlarda görülen, insanların ortaya koyduğu politik, idari ve ekonomik sistemlerin ahlak ve hayat tarzına ilişkin kuralların karşı karşıya kaldığı değişimlerden, çalkalanmalardan korunmuştur. Bütün bunların yanında bu sistem, insan enerjisini kulların ilahlaştırılması uğruna harcanmaktan, tağutların –zorbaların borazanı, davulu ve çığırtkanı olmaktan korumaktadır.   

        Allah inancı, hayatı aydınlatan bir ışıktır. Bu sayede insanlar birbirlerinden farksız, eşit kullar olurlar. Onları birbirine bağlayan bağ Allah inancıdır. Başkasına değil, sadece Allah’a boyun eğerler. Bölük pörçük olup tağutlara- zorbalara (kendileri gibi kullara) kul olma durumuna düşmezler. Onları evrene bağlayan bilgi bağıdır. Bu bilgi, içindeki herkesi ve her şeyi ile birlikte şu kâinatta yürürlükte olan yasalar sistemini bilmektir. Böylece onlar, içindeki herkes ve her şeyle birlikte şu kâinatla barışık bir hayat yaşarlar.”   

        İşte Allah’a inanır ve gerçekten itaat ederseniz; bu dünyada da barış, huzur ve adalet içinde mutlu bir hayat yaşarsınız. Ama büyük şeytan ABD ve işbirlikçilerine, çıkar ve korkularınıza, parti ve örgütlerinize, lider ve hocalarınıza, ideolojilerinize, şehvet ve iktidar hırsınıza kul olur itaat ederseniz, işte bugün yaptığınız gibi dünyayı ve hayatınızı cehenneme çevirirsiniz.

         ADALET, BARIŞ VE HUZURUN EGEMEN OLACAĞI BİR GELECEK DİLEĞİYLE HAYIRLI CUMALAR… 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İhsan Pınar Arşivi