HADDİNİ BİL VEKİL!
Öncelikle ‘Vekilin’ ne anlama geldiğine bakalım. Vekil: Aslın bilgi ve yetkilendirmesiyle, bir işin yönetimini, bakımını ve gerektiği hizmeti gerçekleştirmek için sorumluluk yüklenmektir.
Peki vekil, vekaleti verene zarar verebilir mi?
Verilen Vekâletle şahsi menfaat sağlayabilir mi?
Vekâlet verini azarlayabilir, görevden alabilir mi?
İşyerinize aldığınız bir Müdür ve Güvenlik görevlisi de, belli bir ücret karşılığında yerinize atadığınız ‘Vekil’ değiller mi? Hukuki davalarınız için tuttuğunuz Avukatlar da, sizi temsilen tuttuğunuz Vekiller değiller mi? Peki bunlar, verilen vekâleti ihmal ve istismar ettikleri zaman ne yaparsınız? Elbette kamu ve özel sektörde görevini layıkıyla yapmayan, kötüye kullananlar belirli cezai müeyyidelerle karşılaşırlar. Ve kamunun düzeni, Adalet ve hizmetin layıkıyla sürmesi için mutlaka her suçun bir cezai müeyyidesi olmalı ve uygulanmalıdır. Türkiye gibi ülkelerde Adaletin sağlanamamasının en büyük sebeplerinden biri de başta yargıçlar olmak üzere Siyasetçilerin, Zenginlerin, medya silahşorlarının sahip oldukları imtiyazlardır.
Halkın asgari ücretle iş bulamadığı günümüzde, en yüksek maaşlarla ‘Vekil’ seçersiniz ama vekil sizin haklarınızı savunmak yerine, kendi haklarını ve ideolojisini savunur. Sizi ihmal ettiği gibi, size ağalık yaparak üstten bakmaya başlar. İktidar muhalefet ayırımına giderek partizanlık yapmayalım. Vekillerin çoğu devletin hazinesini kendi babasının malı gibi görür. Yüksek maaşlar ve devletin tüm imkânlarından yararlanırlar. İktidarın her şeyine karşı çıkan muhalefetten; vekillerin sayısının çokluğuna, yüksek maaşlarına, imtiyazlarına, dokunulmazlıklarına… Karşı çıkıldığını gördünüz mü? Bilakis, asgari ücretin bin lira civarı olduğu dönemde, muhalefet vekillerinden bir bayanın 800 bin liralık haberleşme masrafı yaptığı basına yansımıştı Ve buna en çok karşı çıkması gereken kendi partisi vekili savunmuş; iktidar da bu masrafları önleyecek tedbirler almamakla günaha ortak olmuştu. İşin en acısı da, halkın partizanlık yaparak kendi siyasetçilerinin günahına sahip çıkmalarıdır. Bunun için de hiçbir şey düzelmiyor.
Halk olarak hesap sormadan, yasa olarak vekilin etki ve yetkileri sınırlandırılmadan, halka ağalık yapmaya devam edecekler. Hadlerini ve terbiye sınırlarını aşarak, muhalif vatandaşa ağza alınmayacak küfürlere devam edecekler. Halkçı geçinen vekil! Kendisine özel muamele göstermedi diye, güvenlik görevlisini şikâyet ederek işten atılmasına sebep olacak. Bir de utanmadan “İşten atılmasını istemedim” diyor. Be adam işten atılmasını istemediysen, şahıs belirterek neden şikâyet edersin. Kendini akıllı, halkı her söylediğinize kanacaklar mı sanıyorsunuz? Ben hastanelerdeki aksaklıklar için defalarca yönetime uyarılarda bulundum. İşine son verilir diye hiçbir zaman isim vermedim. Hep ihmal ve aksamaların yönetimden kaynaklandığına işaret ettim ve idarecilerden ‘Hizmet İçi Eğitime’ ağırlık vermeleri temennisinde bulundum. Gaye düzeltmek olunca böyle yapılır. Ancak zarar vermek için şahıs belirtilir ve vekil efendi de bunu yaparak velinimeti olan vatandaşın iş hakkını elinde alıyor…
Bu hadsizlik maalesef vekil seçilen her kurumda oluyor. Seçilen belediye başkanlarının çoğu, ilk gün eline tutuşturulan partilileri işe almak, muhalif gösterilenlerin görevlerini değiştirmek veya iş haklarını feshetmekle başlıyor.
“Nasıl olursanız öyle idare edilirsiniz.” Hak, Adalet, İnsan Hakları, Eşitlik, Liyakat… Diyenler düzelmedikçe hiçbir şey düzelmez. Halk olarak siyasilere kuyruk ve günahlarını savundukça, partizanlık yaptıkça hiçbir şey düzelmez. Ne zaman partizanlık ve kör bağımlılıktan kurtulup, halkın ortak menfaatleri için ortak tavır alıp, taraf gözetmeden bütün siyasileri kendimiz gibi normal bir insan ve vekilimiz olarak onlardan hesap sorsak, işler düzelme yoluna girer. Vekiller, halka küfretmek, iş hakkını feshetmek, hesap sormak için seçilmiyor, bilakis partizanlık yapmadan halka hizmet için seçiliyorlar. Görevlerini kötüye kullananları görevden alamıyorsak da, haklarımızı helal etmiyoruz.
Ey halkım! Bırakın partizanlığı ve siyasetçilerin militanı olmayı da; Sistemin düzelmesi ve toplumsal haklar için birlik olun…
Mazlum Halepçe Şehitlerini Rahmetle anıyorum… SELAM VE DUA İLE…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.