İktidar Vatandaşın Sesini Duyar Mı?
Hayat pahalılığı ve zamlar karşısında ezilen halk, ancak bu şekilde sesini Reise duyurabileceğine kanaat getirdi.
Muhalefetin bile beklemediği bir sonuçtu. Ancak kendi seçmeninin Ak Parti'yi cezalandırması, CHP için büyük bir şans ve fırsat oldu. Dilerim Ak Parti halkın sesine kulak verir ve CHP yönetimi de, ele geçirdiği bu fırsatı iyi değerlendirir.
Seçim sonuçlarına etki eden faktörlere bakılırsa:
1 – Aylardır “Emeklinin ahı indirir şahı” uyarısında bulunuyorduk. Özellikle geçen sene emekliye büyük haksızlık yapıldı. 10 ay önce en düşük memurla aynı maaşı alan emekli, şu an 11.000 lira geride bırakılmış. Ve bu fark sürekli artacak. 16 milyon emeklinin açık şekilde üvey evlat muamelesiyle mağdur edilmesi bu seçimin sonucunu belirlemiştir.
2 – Önlenemeyen zamlar ve hayat pahalılığı. Ücretlere 6 ayda yapılan zam, piyasa da bir ayda yapılmaktadır. Maaşlar % 50 artarken, temel ihtiyaçlar 3-4 kat zamlanmaktadır.
3 – Gazze için gerekli tepkinin verilmemesi ve ikna edici açıklamaların yapılmaması.
4 – Teşkilatların ve siyasilerin haktan ve halktan kopukluğu. Halkın dert ve sorunlarıyla ilgilenme yerine; kendi çıkar ve menfaatlerine odaklanmaları. Parti yerine kendi çıkarlarını öncelemeleri. Yaşam tarzlarıyla, söylem ve yönelişleriyle halktan kopuk olmaları. Partiler arasındaki rekabet ve çekişmelerden daha çok, parti içinde çekişme ve haset var. Partiye adam kazandırma yerine, partilinin ayağını kaydırma gayretleri. Ve ilginçtir ki Reisin en yakınındakinden başlayarak, görev verilmeyenlerin küsmesi ve partinin aleyhine dönmesi…
5 – Partililer kendi çıkarları için birbirleriyle uğraşırken, devlet kurumlarındaki laçkalık. Hükümeti zorda bırakmak isteyen bazı yetkililerin bile bile vatandaşa zorluk çıkardıklarına şahit oluyorduk.
6 – Reisin etrafını saranların yanlış bilgilerle yanlış yönlendirmeleri. Halkın gerçek sorunlarını ve yapılması gerekenleri anlatma yerine, reisin gözüne girmek için her şeyi tozpembe göstererek reisi övmeleri…
7 – Sisteme muhalif partinin sistemin partisi haline gelmesi. Partinin dayandığı sosyolojik tabandan kopması, zengin ve işverenler lokali haline gelmesi…
8 - Reisin kucaklayıcı tavrından uzaklaşarak sert bir dil kullanması. Uzlaşma siyaseti yerine, ayrıştırıcı ve kavgacı bir dilin kullanılması. Oysa halkın ve ülkenin sorunlarının çözümü için uzlaşı ve ortak akıldan yararlanılmalıydı. Siyasi partilerle diyalog, halk tabanında da takdir edilir ve ödüllendirilirdi. Siyasiler ve özellikle yönetime talip olanlar, hiçbir kesimi dışlamamalı, bilakis farklılıklar arasında diyalog ve uzlaşı sağlamaya çalışmalıdırlar. Rakiplerinize karşı kullanacağınız dil, bir araya gelmenize engel olacak sertlikte olmamalıdır. Milyonlarca oy alan DEM partiye karşı kullanılan yanlış ve ayrıştırıcı dil zarar vermiştir…
Dilerim Reis mesajı doğru anlar ve gereğini yapar. Öncelikle kendisini yanıltan en yakınındakileri değiştirmekle başlamalıdır. “Padişahım çok yaşa” diyenler yerine, halkın gerçek sorunlarını dillendiren ve kendisini uyaranları görevlendirmelidir. İşverenler lokaline değil, emekli ve işsizin haline bakılmalıdır. Holdinglerin, Spor kulüplerinin trilyonluk borçları silinerek, faturası emekli ve dar gelirliye ödettirilmemelidir. Başta vekil ve siyasiler olmak üzere Devletten birkaç maaş alınmamalıdır. Meclisteki hiçbir vekil emekli vekil maaşı da almamalıdır.
Siz ideoloji partisi değilsiniz. Halktan rağbet görmek için daha doğru ve adil olmalısınız. “Adalet Mülkün Temelidir.” İktidar olmak ve iktidarda kalmak için ADALETLE hükmetmelisiniz…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.