İhsan Pınar

İhsan Pınar

Kafanız mı karıştı?

Kafanız mı karıştı?

Şeytani güçlerin isteği de bu değil mi? Önce ülkelerinizi karıştıracaklar, sonra da kafalarınızı karıştıracaklar ki onlara teslim olasınız…

        Yüz yıl önce işgal ettikleri bu topraklarda suni sınırlar çizdiler. Kendileriyle işbirliği içinde çalışacaklara iktidar ve toprak verdiler. Başımıza atadıkları idarecilerle bizi aslımızdan koparıp kendilerine hayran ve taklitçi bir nesil yetiştirmeye çalıştılar. İlim, Sanayi ve zenginlikten bizi mahrum bırakarak; içki, dans, kumar oyunları, çıplaklık, Irkçılık, sağ sol oyunlarıyla birbirimizi yemeyi, bize çağdaşlık olarak yutturdular…

        Başımıza bela ettikleri kendi yönetim tarzları, işbirlikçi idareciler ve kültürleriyle, kendileri gibi düşünen ve istedikleri zaman kullanabilecekleri bir nesil yetiştirdiler. Devlet yönetimiyle beraber, askeri gücü, medyayı, ekonomiyi, siyasi muhalefeti, sanat dünyasını kendi kontrollerinde tuttular…

        Kazara iktidara gelen ve kontrollerinden çıkma emaresi gördükleri Adnan Menderes, Ziya-ül Hak, Necmettin Erbakan, Turgut Özal, Muhammed Mursi…gibi şahsiyetleri iktidardan uzaklaştırmak ve yıpratmak için başta askeri darbe ve karalama kampanyaları olmak üzere her yola başvurdular.

        Yaşanan tecrübelerden dolayı, siyaseti ve siyasi iktidarları kontrolde tutmak için resmi kurumların yanında siyasi oluşum ve STK adı altında kendilerine bağlı ve gerektiğinde kullanabilecekleri bazı güç odakları oluşturdular. Ve işte bugün yaşananlar, bu güçler arasındaki iktidar savaşıdır.

        Uyanan halklar; batının sömürüsüne, yönetim tarzına, işbirlikçi idarecilere ve kültürüne “HAYIR” diyerek KIYAM başlattılar. Tunus, Libya ve Mısır’dan sonra kontrolü kaybettiğini gören emperyalist şeytani güçler, işbirliği yaparak bütün hile, güç ve işbirlikçilerini Suriye’de kullanarak olayları kendi lehlerine çevirmeye çalışıyorlar…

     Siz, düz mantıkla giderseniz elbette kafanız karışacaktır. Düşman size karşıdan gelmiyor. Siz sade düşünürsünüz; ama günümüzün şeytani güçleri bin bir hileyle kafalarınızı karıştırmaya, sizi yönlendirmeye ve teslim almaya çalışıyorlar.

         Suriye örneğinde olduğu gibi; olaylar ve örgütler üzerinden parçaları anlamaya çalışırsanız kafanız, mideniz ve düşünceniz karışır ve oluşturulan algı operasyonlarının da etkisiyle, en iyisi demokrat batı ve işbirlikçileridir diye onlara teslim olursunuz. Ama sömürü ve düşmanlığın kaynağı emperyalistler ve onların işbirlikçileri ile yerli düşüncenin var olma mücadelesi olarak değerlendirdiğiniz de yaşananların çok açık olduğunu göreceksiniz…

        Yüzyıllardır bizi diledikleri gibi yöneten ve sömüren emperyalistler, bu sömürü ve iktidarlarını kolay kolay bırakmazlar. Bu şeytani güçlerin başımıza atadıkları ve devleti kendi babaların tapulu malı gibi gören işbirlikçi kemikçiler de kolay kolay saltanatlarından vazgeçmezler. Şeytanın aklemediği hileler yapacak, var olan bütün farklılıkları kaşıyacaklar. Bizi ırk, mezhep, parti, ideoloji, sınıf, cinsiyet… Olabildiğince ayrıştırarak parçalara ayırmaya ve çatıştırmaya çalışacaklar. Servet, iktidar ve toprak vaat ederek işbirlikçiler edinecekler. Sen-siz Demokratsınız, aydınsınız, çağdaşsınız, ilericisiniz, yurtseversiniz! Pohpohlamalarıyla birilerini kendi komşu ve akrabalarına karşı kullanacaklar.

        Allah Aşkına! Şeytani güçlerin demokrasi, özgürlük, insan hakları oyunlarına ve algı operasyonlarına aldanarak kendi kardeş ve komşularınıza karşı düşmanlık etmeyin. Şikayetçi olduğumuz ve sorun üreten bu yönetim tarzlarını kim başımıza bela etti? Halka kan kusturan Arap kralları, İran Şahı, diktatörler Saddam ve Esed’in, Mısır firavunları ne- Mübarek ve p-Sisi’nin destek ve yardımcıları emperyalist güçler değil miydi? Bu zalimleri destekleyen emperyalistler, bu gün kime karşı ve neden savaş uçaklarıyla kadın, çocuk sivil halkı katlediyorlar. ülkelerine mülteci kabul etmeyen; aldıkları az sayıda kişiyi de kendisine yük olmayacak, bilakis faydalanacağı sağlıklı, okumuş, kalifiye ve düşünce olarak kendisine yakın kişilerden seçen AB’nin, size hak ve insanlık adına yardımcı olacağını mı sanıyorsunuz.  Ülkesini cehenneme çevirdikleri çocuk ve kadınları sınır ve denizde ölüme mahkum eden şeytani güçlerin; ülkelerimizde bulunan bazı siyasi ve sivil oluşumlara, medya ve bazı kalemşorlara maaş ve yardım adı altında yüz milyonlarca doları babasının hayrına mı verdiğini sanıyorsunuz?

        Şeytanların istediği gibi kafalarınız karışmasın. Bu kavga; Yüzyıllardır bizi sömürmeye ve yönetmeye çalışanlarla, onların işbirlikçileri ve onlardan kurtulmaya çalışan yerli kafanın mücadelesidir. Ona göre safını belirlemelisin…  

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İhsan Pınar Arşivi