İhsan Pınar

İhsan Pınar

Kilit Parti Hangisi?

Kilit Parti Hangisi?

Seçimlerden önce ‘Kilit Parti’ olacakları umudu yüksek olan Karamollaoğlu galiba hayal kırıklığına uğradı.

          Parti olarak hiç kimse gerekli olan çoğunluğu sağlayamadı. Gerçi Tayyip Erdoğan, istediği çoğunluğu elde etmek için çabaladı ama bizim bir tuhaf olan muhalefetimizin bütün çabaları Tayyip Erdoğan’a çelme takmaktır; yoksa hiç birinin hizmet ve projeler üreterek iktidar olmak değildi.

          Evet, icranın başı olarak Tayyip Erdoğan, devlet Başkanlığını kazandı. Ama yasama yeri olan Mecliste, parti olarak çoğunluğunu elde edemedi. İttifak yaptığı MHP vekilleriyle salt çoğunluğu sağlayarak, bazı değişiklikler yapabilirler. Ama Anayasa değişikliği, Referandum kararı ve erken seçim için gerekli olan 360 sayısına ulaşamıyorlar. Bu durumlarda da diğer vekillerin desteğine ihtiyaçlarının olacağı açıktır.

        CHP, ‘İktidar partisi dünyanın en iyi işini de yapsa biz muhalefet edeceğiz’ anlayışıyla, diyalog ve uzlaşı kapısını kapatmış görünüyor. Devletin bekası ve belki de Terör olayları ve FETÖ baskısıyla yapılan Erdoğan MHP ittifakının; Kürt ve Kürtçe meselesinde devam edeceğini sanmıyorum. İyi Parti, durumu ve vekil sayısının yetersizliği bellidir. Peki, geriye kim kalıyor?  

          HDP, daha önce de kendisine sunulan bu fırsatı, ideolojisine ve siyasi muhalefet inadına kurban etmemelidir. Daha önce de halkın faydasıyla, talepleriyle hiç alakası olmayan ‘Seni Başkan yaptırmayacağız’ inadı yerine; ‘Halkın ve Kürtlerin sorunlarının çözülmesi, demokratikleşme ve adaletin sağlanması hususunda her türlü desteği vermeye hazırız” mesajıyla, çok rahat iktidar ortağı olabilirdi. Ve ortaklılıklar sorunların daha doğru anlaşılmasını, daha doğru ve daha hızlı bir şekilde çözülmesini beraberinde getirecekti. On binlerce gencimiz çukurlara gömülmeyecekti; onlarca şehir ve ilçemiz harap olmayacak, yüzbinlerce insanımız memleketini terk etmek zorunda kalmayacaktı. Hükümete diklenen Demirtaş, aynı tavrı örgüt ve şiddet politikalarına karşı da takınmış olsaydı, şu anda bir halk kahramanı olarak % 30-35 oy oranıyla Ana muhalefetin başında bulunacaktı.     

        Siyaset, kavga arenası değil; uzlaşı ve halka hizmet, halkın sorunlarını çözme sanatıdır. Legal siyaset yapanlar kesinlikle şiddet ve illegal örgütlerle aralarına mesafe koymalıdırlar. Kadrolarının çoğu Türk solundan oluşan HDP, yakaladığı bu şansı insaniyet yolunda iyi değerlendirmelidir. Bu şans ve yetkiyi ayrışma ve çatışma yerine, insanlarımızı kaynaştırma ve adaletin sağlanması hususlarında kullanmalıdır.  

          Dünya değişti. SSCB dağıldı. D. Almanya, Polonya, Bulgaristan, Arnavutluk, Yemen… Sosyalist rejimlerden vazgeçtiler. Sol ve sosyalizmin çıkış yeri olan Avrupa’da, sosyalistler değişti. Marks ve Lenin’in ayrışma ve çatışmalardan beslenen ideolojileri iflas etti. Bizim gibi geri kalmış- bıraktırılmış toplumlarda, halkın inancı ve değerlerine itiraz üzerine kurlu Sol düşünce de, yenidünyaya ayak uydurarak insanlığa ve toplumsal barışa hizmet edecek projeler geliştirmelidir. ABD ve İsrail Emperyalistleri ile uzlaşan solcularımız, bu halkın büyük çoğunluğunun Dini olan İslam ve Müslümanlarla da barışmalı ve saygı göstermelidirler. Müslüman olan bu halka, Marks ve Lenin’in dar ve uygun olmayan elbiselerini giydirmeye zorlama yerine; bu halkın inancına ve örfüne uygun bir akılla sorunlara çözüm bulmaya çalışmalıdırlar.

        Kavga ve inatla iyi neticeler alınmaz; ancak memleketlerinizi Suriye, Yemen, Libya ve Afganistan’a çevirisiniz. Bir emperyalist oyun ve isteği olan bu felaketin ise, hiçbirimize bir faydası olmaz. İnatlaşarak, ayrıştırarak, kavga ederek, emperyalist şeytani güçlere malzeme olacağımıza; diyalog kurarak, uzlaşarak, aramızda Adaleti sağlayarak huzurlu ve ileri bir toplum olmaya çalışmalıyız.

        Sevmezseniz bile Erdoğan’ın durumundan ders almalısınız. 1994’te seçildiği belediye başkanlığıyla, yaptığı hizmetler ve halkla bütünleşmesi onu devlet başkanlığına kadar getirdi. Dünyanın bütün emperyalist ve şeytani güçleri istihbarat ve algı operasyonlarıyla; içerdeki burjuvazi, emperyalist işbirlikçiler ve ellerinde bulundurdukları medyayla Erdoğan’ı devirmeye çalışmaktadırlar, ama halka güven vermiş ve halkın desteğini almış Erdoğan’ı deviremiyorlar. Eğer iktidar olmak, sevilmek ve iyi bir şeyler yapmak istiyorsanız; sırtınızı yabancı güçlere, yabancı ideolojilere ve terör olaylarına değil, Hakka ve halka dayayarak hizmet üretmelisiniz…    

        İNSAN VE İNSANİ DEĞERLERİN BÜTÜN PARTİ, İDEOLOJİ VE LİDERLERDEN ÜSTÜN TUTULACAĞI YARINLAR DİLEĞİYLE…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İhsan Pınar Arşivi