Herkes Adalet, eşitlik, İnsan haklarından bahseder. Ama ne yazık ki, fırsat ele geçince de elinin altındakine fazla iş yaptırmayı ve ezmeyi kendine bir hak olarak görür. Ve tuhaftır ki en çok da eziklik psikolojisi içindeki insanlar, ele geçirdikleri fırsatlarda güç yetirebildiklerini alabildiğine ezmeye çalışmaktadırlar.

        Belki de yoksulluktan ve açlıktan gayri meşru yollara düşmesinler diye hükümet, her yıl 9-10 aylık süreler için geçici işçiler almaktadır. İş Kur aracılığıyla alınan bu garibanlar, değişik kurumlara yardımcı kuvvetler olarak dağıtılmaktadırlar.

        Bunların içinde hakkından gelen ve dayısı olanlar belki fazla ezilmezler. Ama kimsesiz ve iyi niyetli garibanlar, gittikleri kurumlarda haddini bilmezlerce olabildiğince haksızlığa uğramaktadırlar. İş Kur ve gittikleri kurum Müdürünce hakları ve görevleri açıkça belirtilmediğinde, kurumdaki bütün temizlik ve hamaliye işleri kendilerine yaptırılmaktadır.

        Herkesin görev ve yetkileri belli iken, bu garibanlara karşı haddini bilmezler yetkilerini aşarak bütün işlerini bunlara yaptırabilmektedirler. Herkesin sorumluluğu ve amiri belli iken, zayıf iradeli kimseler bu zavallılara amirlik taslayarak egolarını tatmin etmeye çalışmaktadırlar.  

        Adaletten, sömürüden, eşitlikten; ücretinin ve mesai ücretlerinin azlığından şikâyet eden bazı kadrolu çalışanlar; yardımcı olarak gönderilen bu zavallıların haklarını hiç düşünmeden kendi işlerini dahi yaptırabilmektedir. Kendisine mesai verilmediğinde iş yerine uğramayan veya kendisini çağıran amirine etmedik laflar bırakmayan bu hakperestler! Hafta içi bütün işlerini yaptırdıkları bu zavallı işçileri, hafta sonu ve ilgisi olmayan işlerde çalıştırmak istemektedirler. Bunun yasal bir dayanağı olmayan bir haksızlık olduğunu söyleyenleri de resmi işlem tehdidiyle susturmak istemektedirler.

        Hak, adalet ve eşitlik isteyenler, bu haklara önce kendileri saygı göstermelidirler. Kölelik kalkalı asırlar oldu. İnsanların zayıflığından ve muhtaçlığından yararlanarak, onları ezmeye ve kendi işlerinizi onlara yaptırmaya çalışmayın. Size yardım için gönderilen insanların sizden aşağı bir tarafları yok; Hatta bu haksızlıkları yapanlardan çok daha üstün olduklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. Gelen insanlar size yardım için gönderiliyorlar. Sizin esas işiniz ve sorumluluğunuz olan temizlik işlerinizi onlara yaptırıp, onlara ağalık yapasınız diye size köle gönderilmiyor.

        Elbette bu işçiler, gönderildikleri kurumlarda şef ve müdür olsunlar, amirlik yapsınlar diye işe alınmıyorlar. Ve gittikleri kurumlarda, örneğin temizlik işlerinden sorumlu hademelere elbette yardımcı olacaklar. Kendilerine verilen görev ve sorumluluğu hakkıyla ve kurumun çalışanlarıyla uyum ve saygı çerçevesinde görevlerini icra edecekler, etmelidirler. Ama onların da sizin gibi insan ve hak sahibi oldukları unutulmamalıdır. Hiç kimsenin kendi işini onlara yaptırması, onları hafta sonlarında başka yerlerde çalıştırmaya hakkı ve yetkisi yoktur. Böyle yapanlar açıkça suç işliyorlar.

        Kurum ve özellikle okul müdürleri, size yardımcı olarak gönderilen bu zavallılar, sizin sorumluluğunuzda ve size emanet edilmiş yetimler gibidirler. Bu garibanlara 3. Sınıf insan muamelesi yapılmasına asla müsaade etmeyin.  Sizin sorumluluğunuzda olan bu insanlara yapılabilecek her haksızlığın vebaline ortak olacağınızı unutmayın.

        Elinizin altındakilere merhamet edin ki, üstünüzde bulunanlar da size merhamet etsin…