Nasıl Bu Hale Geldik?

Yoksulduk, devletin imkân ve ilgisinden yoksun imkânsızlıklar içinde fakirdik. Ama hani derler ya “Adam gibi adamlardık.”
Merttik, dürüsttük, merhametli ve güvenilir insanlardık. Fakirdik ama olan kuru ekmeğimizi de paylaşırdık. Yabancıları korurduk, iki kişinin birini dövmesine, haksızlıklara tahammül etmez, müdahale ederdik. Peki, şimdi ne hallere düştük?
Batıdan ithal kapitalist bencillik, kendileri dışında herkesi hain gören partizanlık ve ırkçılık bizi bütün değerlerimizden ve insanlıktan uzaklaştırdı. Mal ve makamla şımardık, insani değerlerimizden koptuk. Hayat tecrübesi olmayan batı özentisi içerisindeki yeni nesil, her şeyi ben bilirim havalarında hiçbir şey beğenmez oldu. Batıdan aldıklarıyla insanına ve değerlerine düşman oldu. Daha önce on parça iken, birbirine düşman yüzlerce parçalara bölündük.
Hayatın merkezinde insan var. İyi insan çevresini düzeltir, güzelleştirir. Kötü insan ise, olanı da bozar. Onun için öncelikle bizi değerli kılan adalet, merhamet, dürüstlük, akıl, vicdan… Gibi erdemlerimizle ‘İyi İnsan’ olmalıyız. Bu değerlerden kopmuş insan, ancak çıkarı peşinde koşan bir bencil olarak hiç kimseye faydası olmaz.
Dünyanın gözü önünde kadın, çocuk, yaralı, engelli… İnsanların toplu katledildiği bir soykırım var. Öyle yüzlerce değil, bir asırdan beridir batının verdiği silah ve yardımlarla milyonlarca Filistinliyi katledip, kendi evlerinden kovdular. Bilerek ve hedef seçerek hastane, okul ve camileri bobalıyor, çocuk ve kadınları katlediyorlar. Siyonist devlet, öldüreceğini açıkça ilan ediyor. Basına yansıdığına göre tutukladıklarının organlarını çalma, işkence, tecavüz… Her türlü ahlaksızlığa yapmaktadırlar.
Yahudi, Hıristiyan, Ateist, Sosyalist… Fıtratını bozmamış her ırk ve inançtan vicdanlı insanlar, bu zulümlere karşı çıkarken içimizde satılmış bazı vicdansızlar, Siyonistlerin zulmünü perdelemek için farklı hikâyeler uyduruyorlar. Birbirlerinden nefret eden Türk, Kürt, Arap ırkçılarının ise, aynı bahanelerle ve eleştirdikleri kral ve diktatörlerle beraber zalim siyonistleri savunur olmaları, nereden beslendikleri ve nereden talimat aldıklarını göstermektedir. 
ABD ve İsrail hiç kimseye insanlık adına yardımda bulunmazlar. Yüz yıl önce kurdukları devletlerde kendi sistem ve kendi halklarına ihanet eden işbirlikçilerini başa geçirdiler. Bu ülkelerin yasalarına, cezaevlerine ve idarecilerin batıya bağlılığına bakarsınız, her şey aşikârdır. Sizi 5 parçaya bölüp devletsiz bırakanlar da, o günün süper gücü İngiliz ve Fransızlardı. Siz kendi halkınıza ve değerlerinize karşı çıkarak, onların emir eri olmadıkça size yardım etmezler.
Normal durumlarda ABD ve İsrail sevdanıza bahaneler uydurabilirsiniz. Ama kadın, çocuk, yaralı yüzbinlerce insanın vahşice katledildiği bir esnada; biraz insanlığı olan, ırkçı ve milliyetçi olan hiç kimse zalimin yanında yer almaz. Akıl ve vicdanı müsaade etmez, kendinden insanlığından utanır. Irkını seven, milletini zalimlerle beraber göstermez. Milliyetçi olan, katil Siyonistler için Müslüman ırkdaşına hakaret etmez, saldırmaz. Milliyetçi, hiçbir ayırım yapmadan halkının her ferdini sevmeye ve birliğini sağlamaya çalışır. Katil Siyonistleri savunarak kendi ırkdaşlarına hakaretlerle saldıranlar yalan söylüyorlar. Milliyetçi değiller, millilik maskesiyle Siyonist ve emperyalistlerin amaçlarına hizmet ediyorlar. Milliyetçiliği ve ulusal çıkar dediklerini, Siyonist amaçlara maske yapıyorlar. Yoksa milliyetçi bir Kürt, Milliyetçi bir Türk… Siyonist ve emperyalistler için Müslüman olan kendi halkının çoğuna hakaretlerle saldırabilir mi? Katil ve zalim ABD ve İsrail’i savunuyor, onların safında yer almaya çağırıyorlar. Bu zulmü lanetleyenleri de aşağılıyor, suçluyorlar. Güçleri yetse, Siyonistler gibi bize saldıracaklarından hiç şüphe yok. Siyonist ve emperyalistler için ırkdaşlarına saldıranlar milliyetçi olabilir mi?
Ben Kürdüm. Dünyadaki her halk gibi bizimde kendi inanç ve değerlerimizle, kültür ve anadilimizle, kendi topraklarımızda özgürce yaşamamız en tabii hakkımızdır. Bunun için öncelikle Kürtler arasında sevgi, saygı, diyalog ve uzlaşı sağlanmaya çalışılmalıdır. Ama mazlumların kanı ve gözyaşları üzerinde kurulacak, her türlü menfaatten; zalimlerle bir olup kadın-çocuk masum insanların katledilmelerine ortak olmaktan Allah’a sığınırım.
İsrail ve ABD safını tercih edenler, kiralık katil olarak bu cinayetlere ortak olduklarını bilmeliler. Dersim, Zilan, Halepçe… Katillerinin safında ve onlardan bir farklarının olmadığını bilmelidirler. Bu esnada katil emperyalist ve Siyonistlerin safında bulunmak, ulusal çıkar değil; kendi ulusunu itibarsızlaştırma ve çatıştırma pahasına Siyonist ve emperyalistlere kiralık katillik yapmaktır.
Akıl, vicdan, merhamet, dürüstlükten ayrılmış, halkına ve mazlumlara karşı katillerin safında yer almak, insanlığa ihanettir…