İhsan Pınar

İhsan Pınar

Ramazan Gelmiş, Hoş Gelmiş…

Ramazan Gelmiş, Hoş Gelmiş…

        - Ey iman edenler! Sizden öncekilere Oruç farz kılındığı gibi, size de farz kılındı. Umulur ki (günahlardan) korunursunuz.  -El Bakara: 183-

       – Sayılı günler! Sizden her kim hasta olur veya seferde bulunursa tutamadığı günleri başka günlerde tutsun. Oruç tutmaya gücü yetmeyenlerin bir yoksulu doyuracak kadar fidye vermeleri gerekir. Kim gönülden koparak ( fidyeyi daha fazla vererek) bir hayır işlerse kendisi için daha hayırlı olur. Ama bilseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır.  -El Bakara: 184-

       -  (O sayılı günler) Ramazan ayıdır ki, İnsanlara bir hidayet ve Hakka ulaştıran, Hakla batılı ayıran Kur’an açık ayetler halinde bu ayda indirildi. Sizden kim bu aya erişirse onun orucunu tutsun. Kim hasta olur veya seferde bulunursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, güçlük istemez. Bu kolaylığı, sayıyı tamamlamanız ve size yol gösterdiğinden dolayı Allah’ın azametini tanımanız için meşru kılmıştır. Umulur ki, şükredersiniz…  -El Bakara: 185-

        Ramazan; Rahmet ayı… Hakla batılı ayıran, hayatı en güzel şekilde kullanma kılavuzu olan Kur’an’ın indirildiği mübarek ay… Yanlışlardan arınma ve doğrularla donanma ayı…

        Bencilliğe ve birçok günaha teşvik eden kontrolsüz nefsi eğiterek kontrol altına alan, günahlardan uzaklaştıran ve cehennem ateşinden bir kalkan gibi bizi koruyan Oruç ayı… 

        Zekât, fitre ve kefaret gibi sadakalarla yardımlaşma ve paylaşmanın zirveye çıktığı bereketli ay…

        Bütün günler ve zaman Allah’ındır. Ancak uzun hayat yolculuğunda; bizi uyaran işaret levhaları gibi, bazen de dinlenip eksikliklerimizi gidermemiz için mola vereceğimiz ara istasyonlara ihtiyacımız vardır. Üzerimizdeki gaflet uykusunu atmak, istikametin doğruluğunu sormak ve teyit ettirmek, ebedi yolculuk için eksikliklerimizi ve ihtiyaçlarımızı tedarik etmek için bu günleri iyi değerlendirmeliyiz.

        Bu mübarek ayı fırsat bilerek, hayat rehberimiz olan Kur’an’ı mutlaka meal veya tefsir olarak okumalı, dinlemeliyiz. Hayatımızı Kur’ân süzgecinden geçirmeli, Kur’an’ı yaşantımıza rehber yapmalıyız. Hz. Peygamber (sav) hayatını okumalı, dinlemeli ve gerekli dersleri almalıyız.

        Sadece midemizle değil, bütün uzuvlarımızla oruç tutmalı, yanlış ve haramlardan uzak durmalıyız. Milletin ilaç ve spor salonlarıyla erittiği yağlar gibi; biz de tutacağımız oruçla mide, bağırsak, kalp ve beyinlerimizde bulunan gayri İslami bütün haramları eritmeli ve vücudumuzu bu zararlardan temizlemeliyiz.

        Okunan Kur’an, tutulan oruç, toplu kılınan teravih namazları, zekât, fitre, kefaret ve sadakalarla kardeşlerimizle kaynaşmalı ve Ümmet bilincini diriltmeliyiz.

        Allah, yapamayacağımız bir ibadeti bizden istemez. Ve bütün ibadetlerin mutlaka maddi ve manevi, fert ve toplumsal yararları vardır. Oruç, namaz, zekât, hac… Bütün ibadetler bizim faydamızadır. İbadetlerin, bireyi kemale erdirme ve toplumsal huzur ve kaynaşmaya yönelik faydaları vardır.  

       Diğer bütün ibadetlerde olduğu gibi, Oruç da İmanla ilgilidir. Yani her şey kafada- gönülde başlayıp bitiyor. Gönülden İman edenler, gönül rahatlığıyla ibadetlerini yapıyor ve yaptıkları ibadetlerden huzur duyuyorlar. Ancak egemen batı kültür ve medyasının, ideolojilerin, şeytani hile ve kara propagandaların bulandırdığı kalp ve beyinler için ibadetler bir yük, bir ağırlık olarak görülebilir.

        Yazın bu sıcak ve uzun günlerinde Allah hepimizin yardımcısı olsun. Hepimize sağlam bir iman ve irade nasip etsin. Ancak, Kur’an’ın da ifade ettiği gibi, tutamayacak mazeretleri olanlar için de ruhsat vardır.

        Ancak, iman zayıflığından veya inanmadığından dolayı tutmayanlar da; en azından komünist, Hıristiyan ve Ezidilere gösterdikleri ve istedikleri saygıyı bu halkın inancına ve değerlerine göstermelidirler. Bölgemizde yaşayan Hıristiyan ve Ezidilerin İslam ve Müslümanlara gösterdiği saygıyı göstermelidirler. İnanmayan birinin yemek ihtiyacını karşılama erdemliğini göstereceğimiz gibi, inanmayan birinin de kalabalık yerlerde ve meydan okurcasına sigara dumanını Müslüman halkın üzerine üfürmemesi gerekir.

        Oruç tutanlar hakkıyla tutmalı; tutmayanlar da, saygı ve edebini kaybetmemelidir. Saygısızlık; övünülecek bir maharet değil, bilakis sahibini küçük düşürür…

       Bölgemizdeki fitne ve savaşların son bulacağı; bizi bütün kötülüklerden uzaklaştıracak ve iyiliklere yönlendirecek; barış, huzur ve kardeşlik şuurunu uyandıracak bir Ramazan diliyorum…

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İhsan Pınar Arşivi