REİS, “SAHAYA İNİN” DİYE FERMAN BUYURDU…
Peki, partililerin eline ne verdiniz ki halka anlatsınlar, ikna etsinler? Artık Savunma sanayi, yol, okul, hastane… Anlatımları halkı ikna etmeye yetmiyor. Özellikle son yaşananlar ve olumsuz icraatlarınız, partilileri halkın karşısında epey zora sokacaktır.
Halkın derdi başka. Kontrolsüz ve acımasız zamlar altında ezilen halk, geçim derdinde. Evi olmayan kiracılar, maaşlarının yarısına göz diken ev sahiplerinin baskısı altında…
Olan, normal bir durum değil. Halkı ezen zamların nerde duracağı belli değil, bu konuda ümit verici gerçekçi bir açıklama da yok. Halka, kamu çalışanına bakışınızda adilane bir yaklaşım yok. Devlet İmkânlarından bahsedecekseniz, devleti malını israf etme ve yolsuzluklarla mücadele yok. Anlatacaklarınızla Kendinizi avutsanız bile, halkı ikna edemezsiniz. Sahaya inmesini istediğiniz partililerden, halkın soracağı şu sorulara akli, vicdani ve gerçekçi bir cevabınız var mı?
- Bu zamlar nerde ve ne zaman duracak?
- Devletin imkânları yoksa kim bitirdi?
Corona, deprem, savaş etkili olduysa, neden hepimiz aynı şekilde etkilenmiyoruz. Neden devletten nemalanan zenginler, siyasiler ve vekiller de yükü paylaşmıyor?
Tasarrufa gidilecekse devlet hazinesinden beslenen Meclis, Saray ve Kamu kuruluşlarından başlamak gerekmez miydi? Vekillere verilen yüksek maaşlardan, harcamalarından, partilere dağıtılan sus paylarından kısmak gerekmez mi?
Devletin imkânı yoksa neden Holdinglerin ve spor kulüplerinin vergi borcu erteleniyor veya affediliyor? Kamu ve belediyelerdeki ihale ve araç kiralamalara neden dokunulmuyor?
İmkânlar yoksa neden farklı bahanelerle bazı insanlara yüksek meblağlarla 3-4-5 maaş veriliyor?
Halkın hakkını korumak için görevlendirilen vekillere, neden hem vekillik hem de emekli vekil maaşı veriliyor? İmkânlar yoksa neden vekillere sağlık, haberleşme, ulaşım, hizmetli… Hayatın her alanında imtiyazlar sağlanarak, hazinenin yükü ağırlaştırılıyor? 600 kişinin bile çok olduğu meclisin ve bir vekilin hazineye maliyeti üzerinde neden durulmuyor?
İmkânlar yoksa EYT ve Memurlara neden söz verildi?
Söze sadık kalındıysa neden adil davranılmadı? Neden memura % 87 zamma karşılık, işçi emeklisine % 25 verildi? Bu açık bir haksızlık değil mi? Verilen zamdan ziyade ayırımcılık ve haksızlıkla incinen bu kesim her geçen gün iktidardan soğumakta ve öyle seçime 1-2 ay kala yapılacak kısmi bazı iyileştirmelerle gönülleri alınamaz. Geçen her gün bu kesimin kalbini soğutmaktadır. Eşleriyle beraber sayıları 24 milyonu aşan emekliler, gelecek seçimin kazanını belirleyeceğinden hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır. Görünen o ki, muhalefet kendisine karşı ciddi bir rakip çıkaramayınca, reis özellikle emekli ve dar gelirlileri küstürerek kendisine kaybettirecek ciddi bir rakip oluşturdu.
Devletin imkânları yoksa neden kamu malı israf ediliyor? Halk geçim derdindeyken, halkın malının ‘Konser’ gibi bahanelerle israf edilmesi haksızlık değil mi?
Resisin aradığı Ömer şöyle buyurmaktadır: “Yanlış yaptığımızda bizi uyarmadıkça sizlerde hayır yoktur. Sizlerin uyarılarınızı dikkate almadıkça da bizde hayır yoktur.”
Biz görevimizi yaparak uyarılarda bulunuyoruz. Sizler de halkın yükselen şikâyet ve uyarılarını dikkate almak zorundasınız. Devlet malı, o ülkede yaşayanların ortak sermayesidir. Herkese adil şekilde ve hakkaniyetle dağıtılmalıdır. Siyasiler ve hükümet, Halkın malını ve haklarını korumakla görevlidirler. Halkın malını israf etmemeli, yüksek maaş ve ayrıcalıklarla halka yük olmamalıdırlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.