Şimdi ‘İnsanlık’ Zamanı…
Ölümü, hesabı unutan insan, dünya meşgaliyetleri içinde kendini kaybetmiş. İdeolojik takıntıların ve Mal-Makam Hırsının esiri olan ise insanlığını kaybettiği gibi, insanlığa zarar verir duruma gelebilmektedir. Maalesef ki, afet ve yakınlarının ölümü bile bu insanların kendilerine gelmelerine yetmemektedir.
Hayvanlar bile yeme, içme, çiftleşme, barınma, aileyi korum içgüdüleriyle hareket ederler. Akıl ve vicdan sahibi insan ise sosyal bir varlık olarak sorumluluk taşımalıdır. Kendine, Rabbine, insanlığa, hayvanlara ve tabiata karşı sorumluluğunu yerine getirdiği oranda ‘İnsandır.’ Başkalarının acısını yüreğinde hissettiği ve yardımcı olmaya çalıştığı kadar ‘İNSANDIR.’
Bölgemizde meydan gelen Depremle büyük acılar çekiyoruz. Şuan için On binlerce CAN kaybımız var. Yüz bine yakın yaralı. Enkaz altındakilerin sayısı belli değil. Ve şuanda öncelikle sağ kurtulma umuduyla enkaz altındakilere ulaşılmaya çalışılmaktadır. Bu da birilerin sandığı gibi rastgele ve kepçelerle olacak bir şey değil. Bilinçsiz bir müdahale enkazın çökmesine ve sağ olanların zarar görmesine sebep olabilir.
Bu gibi afet ve acılar zamanında ırk, din, siyasi bütün farklarımızı unutup, yardımlaşmamız insan olmanın gereğidir. Zerre kadar insanlığı olanlar, hizmet ve maddi imkânlarıyla yardımcı olmaya çalışmalı ve çalışıyorlar.
Gücü ve maddi imkânları olmayanlar, dua ve gözyaşlarıyla acılara ortak oluyor. Irkçılığın, siyasetin ne olduğunu bilmeyen çocuk ve yaşlılarımız, ellerinde olanı da depremzedelere gönderiyor. Süleymaniyeli anamız, Şehit oğlunun maaşını göndermiş. Karslı ana, ineğini satarak parasını göndermiş. Azerbaycanlı ana, evdeki eşyasını göndermiş. Batmanda yardım aracını gören teyze, üstündeki hırkayı çıkarıp veriyor. Çocuklarımız Kumbaralarını yardım kuruluşlarına teslim ediyor.
Yardım kuruluşları afet bölgesinde, hizmet ve maddi imkânlarla yardımcı olmaya çalışıyor. Dünyanın her tarafından gelen Kurtarma Ekipleri, enkazdan bir canlı kurtarma umuduyla hassas çalışıyorlar. Ulaşılabilecek bir cana ve yaralıya yardım etmek için Sağlık Ekipleri görevlerinin başında. Yaralılar ülkenin farklı şehirlerine taşınmakta. Afetzedelere yiyecek, giyecek ve barınma lazım. Çoğu yıkılan enkazlar başında gözyaşları ve umut ikileminde yakınlarından bir haber beklemekte. Sağ çıkarılan her canla diriliyor, bizi acılara boğan aile dramlarıyla ölüyoruz. Ama Yardım ve Dualarımızı asla eksiltmemeliyiz…
Bunlar yaşanırken, bazı politikacılar ve insanlığını kaybetmiş bazı mahlûklar ne yapıyor? Elbette sizde ve her şeyde bazı eksiklikler, olumsuzluklar olduğu ve eleştirilebileceği gibi, eleştiri hakkınız ve eleştirilecek şeyle mutlaka vardır. Ama eleştirileriniz Doğru zaman ve doğrular üzerinde doğruya yöneltici olmalıdır. Afet ve insanların acılarını, muhaliflerinize saldırı aracı yapmamalısınız.
Afet ve acıların üzerini örten partizan söylemler insani değildir. Parti ve ideolojilerinizin propagandası değil, gaye yardım ve acıların azaltılması olmalıdır. Her zaman ve her yerde yardımlara koşan Yardım Kuruluşlarını amblemlerinin olması gayet tabiidir. Ama yardım araçlarının önündeki büyükçe parti reklamları insani değildir.
Hırsızlık ve yağma, lanetlenmesi gereken insanlık suçlarıdır. Ama afetzedelere gönderilen yardımlara el koymak, kendi partisine mal etmek için kendi depolarında saklamak daha büyük alçaklıklardır. Yardım ve kurtarma hizmetlerini aksatmaya yönelik bilinçli saptırma ve yanlış yönlendirmeler daha büyük alçaklıktır. İnsanların acıları üzerinde ırk, ideolojik, siyasi çıkar ve şahsi hesaplarla rant devşirmeye çalışmak çok daha büyük alçaklıktır.
Şimdi ayrışma ve siyasi çekişmeler zamanı değil; bu soğukta ve enkaz altında yardım bekleyen canlara yardıma koşma zamandır. Politika ve ortamı bulandırma değil, vicdanı çalıştırma zamanı. Kavga değil, yaraları sarma zamanı. Parti ve siyaset değil, İNSANLIKTA BİR OLMA ZAMANIDIR.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.