Çan ve Karga hikayesini bilirsiniz! Karganın biri her gün Kilise çanının üzerine pislermiş. Kargaya engel olamayan ve her gün Çanı temizlemek zorunda kalan Kilisenin Papazı, danışma sonucu bulunan çareyi uygulamaya koymuş.  

        Tuzladığı deve etini Çanın yakınına bırakır ve hemen yanına da bir tas şarap koyar. Gece karanlığında Çanın üstüne pisleyen Karga, kokusunu aldığı deve etini de yer. Yediği tuzlu etin etkisiyle susayan karga, hemen yanındaki şarabı içer. İçtiği şarapla sarhoş olan karga oracıkta uyuyakalır. Sabah kargayı yakalayan Papaz şöyle söylenir, “Ey yaramaz karga! Ne yapmak istiyorsun ve hangi dindensin? Hıristiyan olsan, Çanın üzerine pislemezsin. Yahudi olsan, deve eti yemezdin. Müslüman olsan, şarap içmezdin. Ama ne olursan ol, cezanı bulacaksın.”  

        Emperyalistlerin başımıza bela ettikleri sistem ve ektikleri fitne tohumları ideolojilerle kendilerini ve insanlıklarını kaybetmiş olanların, ne olduğunu ve kimlere hizmet ettiklerini kendileri bile düşünememektedirler. Bunlar kendi ecdatlarına, dini değerlerine, kültürüne ve geçmişine hakaret etmeyi marifet sanmaktadırlar. Bunların ilmi, insani… Hiçbir hizmetleri yok; hayvani içgüdülerinin peşinde sürüklenirler. İnsani değerlerden koptukları için mutsuzdurlar. İman ve güven nimetlerinden yoksun oldukları için; içki, eğlence ve ideolojilerle beyinlerini uyuştururlar. Boşta kalmış egolarını tatmin etmek için, buldukları her fırsatta da İslam ve Müslümanlara ahlaksızca saldırılar.  

        Demokrat olduklarını ve ‘Halkların kendi kaderlerini belirleme’ ilkesini savunduklarını iddia ederler. Ama Filistin, Mısır, Afganistan, İran, Tunus, Kürdistan, Çeçenistan, Bosna Hersek… Gibi ülkelerde, İslami duyarlılığı olan kesimlerin meşru seçimlerle iktidara gelmelerini hazmedemezler. Faşist olup ABD ve İsrail’in yaptırdığı askeri darbeleri ve işgallerini savunurlar.  

        Küfrün ve emperyalistlerin paralı askerleri gibi İslam ve Müslümanları yalan ve iftiralarla karalamayı, aşağılamayı, hakaret etmeyi ve yok etmeyi asli görevleri bilirler. İngiltere, SSCB/Rusya, ABD ve müttefiklerinin yıllardır Afganistan’ı işgal etmeleri, halkını katlettiklerini görmezler. Ama emperyalist ABD çekilince, öz Afgan olan Taliban aleyhinde protestolar düzenlerler. Yaptıkları bütün etkinlikleri de, İslami değerlere ve Müslümanlara saldırma bahanesi yaparlar.  

        Geçenlerde İzmir’de toplanan parti kölesi bazı kadınlar, Taliban bahanesiyle Müslüman kadının tesettürüne saldırdılar. Geçen hafta da aynı zihniyet, İzmir’in Kurtuluş kutlamaları bahanesiyle aynı çirkefliği yaptılar. İddiayla söylüyorum ki, bu ahlaksız saldırılara gönüllü alet olan kadınlar; güven ve mutluluktan yoksundurlar ve İslam hakkında cahildirler.  

        Hayranı oldukları batının Ateistleri bile, kendi halklarının inançlarına ve değerlerine saygılı davranırken; şeytanın yapmadığını yapan bu ahmaklar, neye hizmet ediyorlar?  

        Müslüman olsalar, İslami değerlere ve Müslümanlara saldırmazlar. 

        Devrimci ve Sosyalist olsalar, emperyalizme karşı mücadele eden Müslümanları/halkları savunur ve halkın inancına saldırmazlar. 

        İnsan haklarına saygılı olsalar, Müslümanların inanç ve haklarına da saygı gösterirlerdi.  

        Demokrat olsalar, bütün kesimlere ve kötülüklere gösterdikleri hoşgörüyü Müslümanlara da göstermeleri gerekirdi. 

        Kadın haklarını savunmuş olsalardı, Müslüman kadına ve tercihine de saygı göstermeleri gerekirdi. Giyimi için kadını aşağılamazlardı.  

        Eğer Atatürkçü olsalardı, Atatürk’e saygılı olur; Çarşaflı olan annesi ve eşinin libaslarını aşağılamazlardı.           

        Eğer Türk olsalardı, Çarşaflı olan Anadolu kadınını aşağılamaz, işgalci Yunan’ın renkleri ve danslarıyla kutlama yapmazlardı.  

        Eğer insan olsalardı, insana ve haklarına saygı gösterirlerdi.   

        İman, akıl ve vicdanlarını yitirmiş, kötü arzuların ve ideolojilerin kölesi olmuş zavallılar! Siz kimsiniz ve neye hizmet ediyorsunuz? Lütfen, kendi menfaatiniz için kendinize gelin. İnsanlığın dünya ve ahiret kurtuluşu olan İslam Hukukuna inanmıyorsanız da, çirkefleşmeyin ve hiç kimsenin inanç ve haklarına saldırmayın. Yoksa Papazın dediği gibi, “Kim ve ne olursanız olun, zaten bu dünya da mutluluk ve güvenden, insanlıktan yoksun olarak belanızı bulmuşsunuz. Eğer böyle devam ederseniz Ahiret azabınız çok daha çetin olacaktır. Kendinize yazık etmeyin… 

        Dini, düşüncesi, ırkı, dili… Ne olursa olsun; İnsana ve haklarına saygılı, Adalet, Barış, Saygı içinde bir arada yaşamaya gayret edenlere SELAM olsun…