Yaşanan Bir Kerbela'dır Ama Dünya Sessiz!

14 Asır geçmesine rağmen Kerbela güncelliğini korurken, Yezid ve avenesi lanetle anılır. O dönemi eleştirirken; bunca sapkınlığına rağmen, insanların Yezid’in safında nasıl yer aldıklarına şaşarız. Oysa bugün siyonist katilleri destekleyenlerin, Yezid’i ve Halepçe katillerini destekleyenlerden bir farkları yoktur.
        Siyonistler çok daha büyük katliamlar yaptığı halde dünya müstekbirleri ve çıkarcı yalakalar sessiz. İçimizden kimileri Yezid’in askerleri gibi, ‘Mal, makam, ulusal çıkarlar’ bahanesiyle katil siyonistlerin safında yer almakta. Ama şu bilinmeli ki, Yezid’in safında yer alanlar nasıl lanetleniyorsa, bugün katil siyonistlere taraf olanlar da gelecekte ve kendi çocukları tarafından lanetle anılacaklardır.
        “İnsanlık, Adalet, Eşitlik, Özgürlük, İnsan Hakları, Yaşam Hakkı, Güvenlik…” der ve bunlar için mücadele ettiğimizi söyleriz. Peki, siyonistlerin katletmediği bir değer kaldı mı?
        Katil siyonistler; Hamile kadınları öldürüyor. İsmi konulmamış bebeleri öldürüyor. Yaralı ve engelli insanları öldürüyor. Gazetecileri, Sağlık görevlilerini…Öldürüyor. Hastane, Okul, güvenli bölge gösterdikleri toplanma kampları ve Camileri bombalayarak, toplu olarak katlediyorlar. Belediyelere ait barınaklarda toplanmasına karşı çıktığınız köpekleri, kedileri, atları…Öldürüyorlar. Tecavüz ve her türlü aşağılık işkenceleri yapıyorlar. Filistinlilerin ev ve arazilerine el koyarak yerleşiyorlar. Yıktıkları Gazze’de, dışardan getirdikleri Siyonistler için yeni şehir kuruyorlar. Öldürmeyi marifet sayıyor, çocuk öldürmekle övünüyorlar.
        Ve bu zulümlerin Filistin’le sınırlı kalacağını sanmayın. Siyonizm’i ve yetkililerin açıklamalarını okuyun. Adamlar kendilerini seçkin ve dünyanın efendisi görüyorlar.1900’ların başından itibaren batının teşvik ve desteğiyle girdikleri Filistin’de, yaptıkları katliam ve işgallerle sürekli topraklarını genişlettiler. Gazze’den sonra komşularından başlayarak size kadar gelmeye niyetlerinin olduğunu bilmelisiniz.
        Allah, zulmü yasakladığı gibi, “zalime meyletmeyin, yoksa ateş size dokunur” diye bizi uyarmaktadır. Allah’a inanan biri, ırk ve rengine bakmadan daima zulme ve zalime karşı olmalıdır. Bunca zulümlerin açıkça işlenerek insanlığın katledildiği bu vahşette, insanlık onuru olanlar bu zulme karşı çıkarak Filistinli mazlumları savunmalıdır.
        Emperyalizme ve işgallere karşı olanların, Siyonist zulmüne karşı olmaları gerekir.
        Adalet ve eşitlik savunucuları, Siyonistlerin zulmüne karşı olmaları gerekir.
        Barış ve Özgürlük isteyenlerin, Siyonistlerin bu zulmüne karşı olmaları gerekir.
        ‘İnsan hakları, Kadın hakları, Çocuk Hakları, Hayvan Hakları, Ağaç ve Çevreyi koruma…’ iddialarında bulunanların, bütün bunları katleden Siyonistlerin zulmüne karşı çıkmaları gerekir.
        “Mazlum olduğunu” söyleyenlerin, mazlum Filistinlilerin yanında, zalim Siyonistlere karşı olmaları gerekir.
        Hak, Adalet, Vicdan, Merhamet, Dürüstlük… İnsanlık, mazlum Filistinlilere taraftar ve zalim Siyonistlere karşı olmamızı gerektirir.
        Peki, siz hangi taraftasınız?
        Bütün bu insani değerleri çiğneyerek, “Mal, makam, bencillik, Ulusal çıkar…” bahanesiyle, bütün bu zulümlere ortak olarak Siyonistlere taraftar olanların, yarın başka çıkarlar için sizi ve uluslarını satacaklarından hiç kimsenin şüphesi olmamalıdır. Çünkü çıkar için bütün insani değerleri çiğneyerek, Siyonistlerin bu zulümlerine ortak olanların satmayacağı değerleri kalmamıştır. Adalet, merhamet, Vicdan, Dürüstlük… Gibi insani değerleri satanlar, hiç kimseye hayrı olmaz bencillerdir.    
        Ve elbet bu günler geçecektir. Ancak türlü bahanelerle zalim Siyonistlere taraf olanlar bu kara lekeyi alınlarından temizleyemeyecek ve hep lanetleneceklerdir…