Mehtap Karakaya

Mehtap Karakaya

Allah Rahatsızlık Vermiş!

Allah Rahatsızlık Vermiş!

Toplumsal baskıyı bir tek hata yaptığımda hissediyorum. Başörtüsü alınmış, yerlerde zalimler tarafından sürüklenen bacımın yüzündeki mahcubiyet, öfke benim için toplumsal baskı.

Mescid -i Aksa' da namaz kılamadığı için, üzüntüden kahrolan, izin verilen en yakın bölgede namazını eda eden kardeşimin sırf bu sebepten işkence görmesi, dövülmesi, kanlar içinde kalması benim için toplumsal baskı.

Hiç düşünmeden göğsünü halkı için siper eden, can vermeye son bir anı kalsa bile öldürebildiği kadar düşman öldüren asker, benim için toplumsal baskı. Zalime atılan küçücük taş, o küçücük taşı atan küçücük çocuk benim için toplumsal baskı.

Hapishanede haksız yere yatan Müslüman abilerimin, ablalarımın teyemmüm alıp yahut içmesi için verilen bir bardak suyu kullanıp abdest alması, dövülmekten harap olmuş dizlerine rağmen namaz kılmaları, kalan son güçleri ile Allah demeleri, benim için toplumsal baskı.

Hata yaptığımda kalbim daralıyor. Çünkü bazı insanlar, öyle doğrular yapıyor ki ve o hepimizi ilgilendiren doğrular için nelere katlanıyorlarken, saçma sapan istekleri yüzünden nefsime uyup hata yapıyor olmak canımı fena halde sıkıyor.

Hata yapıp, vaktimi boşa harcayıp, belki namaz kılmayıp, belki bir sayfa bile Kuran okumayıp gün boyu, belki yalan söyleyip, ticaretime haram bulaştırıp, gereksiz olan her bir haltı yiyip, sağda solda slogan atmak, sosyal medyada en Müslüman, en imanlı, en adam görünmek, onun için ayağa kalkın, bu dava uğruna sesini yükseltin twitlerine destek vermek canımı çok fazla sıkıyor.

Meselemiz Kudüs meselesi… Sessizliğimiz. Biz sustukça, biz hiçbir şey yapmadıkça orada dava uğruna kanı dökülen insanlar kalbime toplumsal baskı. Kalbim sıkışıyor.

Kudüs hakkında kaç kitap okumuşuz, davayı enikonu bilmeden ne yapabiliriz, sözlerimiz, adımlarımız nasıl ulaşır ki Mescid-i Aksa'ya... Durmaksızın #ayagakalk'ıyoruz. Ayağa kalkmaktan bıktık. Onun için ayağa kalk. Bunun için ayağa kalk. Kardeşim ayağa kalkmak ne zaman çözmüş bir işi. Yürüyeceksin. Slogan sanki artık ayağa kalkmak değil de, mesela "Kudüs, ileri!" olmalı. Ve gerçekten ilerlemeli. Benim sloganım şu: Hedefe ayağa kalkanlar değil, yürüyenler varır. Yahut madem ayağa kalktın, yerden bir taş al da at boş durma yani. Hani bir laf vardır. Tokat atmayacaksan, o eli kaldırmayacaksın diye.

Türkiye de garibim, kalmış dünyada bir başına, her şeye yetişemiyor da. Hepimiz de içinde, ancak el kaldırıp kaldırıp indiriyoruz. Tokat yok. Tokat olmayınca ciddiye de alınmıyor insan. Çünkü psikolojik deneydir, o tokat atılacak mi diye birkaç kez denerler. Baktı ki bu el habire kalkıyor ama bir fiske bile vurmuyor. Karşımızdaki de tokatın asla gelmeyeceğini öğrenince, daha da arsızlaşıyor. Sanırım hikayenin özeti tam da bu. Yapılanlar, sadece bir tokat meselesi. Oysa çoğumuzun avucu deli gibi kaşınıyor.

Selam ve dua ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mehtap Karakaya Arşivi