Tüm zamanlar ve günler Allah’ın nimetleridir. Dünya meşguliyetleri arasında gaflete dalacağımızı bilen Allah, kendimize gelebilmemiz için bazı ibadet ve zamanları fırsat olarak göstermiştir. Tıpkı okullardaki sınavlar gibi. Sınavların esas amacı, öğrencilerin seviyelerinin tespitinden ziyade, sınav heyecanıyla çalışmaya teşvik etmek ve bilgilerini tazelemeye yöneltmektir.

        Hz. Peygamberimiz bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır:

        “ Ramazanın başı rahmet, ortası mağfiret, son günleri cehennemden kurtuluştur.”

        Ramazan ayı, Rahmet ve Bereket ayıdır.

        Ramazan ayı, gafletten ve dünyaya kapılmaktan azade olma ayıdır.

        Ramazan ayı, nefsi günahlardan arındırma ve şahsiyeti olgunlaştırma ayıdır.

        Ramazan ayı: Hiçbir parti, ideoloji, sistem ve gücün sağlayamayacağı; insanlar arasında paylaşma, yardımlaşma ve kaynaşmayı sağlayan mübarek bir aydır.

        Her insan layıkınca bu ayın bereketinden istifade eder. Bu ayda dağıtılan zekât, fitre, sadaka ve kefaretlerle fakir fukaranın yüzü güler. Et, pirinç, yeni elbise, kapılarının önüne arabanın gelişini ve belki de birileri tarafından ziyaret edilişi fakir fukara bu ayda görür. Fakirlerin en çok hatırlandığı, yardım gördüğü ve ziyaret edildiği ve belki de sorsanız en çok sevdiği ay Ramazan ayıdır. Belki bir devlet bütçesinden daha fazla hayır dağıtılır. Eğer bu yardımlar tek merkezden ve adilce hak sahiplerine dağıtılsa, her yıl fakir insan sayısı önemli oranda azalacaktır.  

        Ve uzun yıllar sonra ilk defa Belediye, inançlara ve halka uygun ‘ Ramazan Etkinlikleri” düzenledi. Atatürk parkında her akşam 2500 kişiye iftar temeği veriliyordu. İsteyenlere hediye kitaplar veriliyor;  Çocuklara dondurma, pamuklu şeker ve tatlı dağıtılıyordu.

        Allah, yapılan bütün ibadetleri, hayırları ve duaları kabul etsin. Bir aylık hayır hasenattan sonra Bayrama ulaşıyoruz. Bayramlarımız da kara kalpli birilerinin iftiralarının aksine, kar taneleri kadar bembeyaz ve temizidirler.

        Bayramlarda nahoş olaylar olmaz, olmamalı. Başkaları gibi kavga ve sataşmalar yapılmaz. Hiç kimseye zarar verilmez. Meydan okunmaz. Bilakis insanca kutlanır. Ayrışma ve kavga yerine barış ve kaynaşmaya yönlendirir. Eve gelecek misafirler için güzel yemekler pişirilir. Güzel elbiseler giyilir. Genellikle bayram guslü alınır ve tıraş olunur. İmkânlar elverdiğince bütün komşular ve akrabalar ziyaret edilir, bayramları kutlanır. Aile büyükleri, hastalar, yaşlılar ve fakirler ziyaret edilir, duaları alınır. Çocuklara yeni elbiseler alınır ve bayram harçlığı verilir. Küs ve araları soğuk olanlar barışır, barıştırılır.

        Ancak İslam ve insanlık düşmanı olan emperyalist, kâfir ve münafık işbirlikçileri, inanç ve değerlerimize saldırıları gibi halklarımıza ve topraklarımıza saldırdılar. Bin bir hile, vaat ve algı operasyonlarıyla aramıza fitne tohumları ekip; ırk, mezhep, ideoloji, sınıf, cinsiyet, partizanlık… Virüsleriyle bizi birbirimize kırdırtıyorlar.

        Onların senaryoları ve kışkırtmalarıyla, onların silah ve destekleriyle bizim topraklarda savaş yapılmakta. Öldürülenler, kaybeden ve suçlananlar hep bu toprakların çocukları. Ama kazananlar hep emperyalist şeytani güçler.

        Allah’ım, sırf senin rızan için tuttuğumuz oruçlar hürmetine; Bu mübarek ay ve Bayram hatırına; savaş mağduru kadın, çocuk ve bütün mazlumlar hatırına şeytani güçlere karşı bizi uyandır ve bilinçlendir. İslam ümmeti arasına Ensar ve Muhacir kardeşliğini tekrardan dirilt. Devrimci, Milliyetçi, Müslüman, Welatparéz… Her kendilerine ne isim takıyorlarsa, gayesi insanlık, barış ve adalet olanların hepsinin gönlünü birbirine aç ve emperyalistlere karşı onları muzaffer eyle…

        Hayatınıza hayır ve bereket katması dileğiyle HAYIRLI BAYRAMLAR…