İhsan Pınar

İhsan Pınar

Emekliler Emekliyor!

Emekliler Emekliyor!

Yaşlı amca, oğluna “oğlum hastayım” der. Oğlu “yaşlılıktandır, bu yaşta bu şikâyetler normaldir” diyerek, ciddiye almaz. Gelinine “Kızım valla hastayım, bir doktora görünmem gerekir” der. Gelini “Valla baba maşallah bizden sağlamsın” der. Çaresiz amca son çare olarak torununa “Oğlum gerçekten hastayım, mutlaka doktora gitmem gerekir” der. Torunundan ilgi görmeyen amcanın arkadaşına vasiyeti üzerine, mezar taşına “Hastayum, hastayum dedum da inanmaydunuz, aha ne oldi?” yazılır. 

         Evet, ey yetkililer! Ey gençler! Ey çocuklar! Kıyıda köşede unuttuğunuz, kaderiyle! Baş başa bıraktığınız büyükleriniz ne halde biliyor musunuz? Hayatın yorduğu bu insanlar, bütün sermayelerini size harcadılar. Aç, hasta ve sevginize muhtaç da olsalar, bağırmaktan ve istemekten çekinirler. Ama sizler vefasızlık etmeyin ve büyüklerinizi maddi ve manevi yönden ihmal etmeyin. Unutmayın yarın sizler de bu yaşlara gelecek ve gösterdiğiniz muameleyi göreceksiniz…

        Bir bebeğin oturmaya başlaması iyi bir gelişmedir. Oturan çocuğun emeklemesi, emekleyenin yürümesi, yürüyenin koşması… Şeklindeki gelişmeler herkesi sevindirir. Ama yürüyenin güçten düşüp emekleme vaziyetine geçmesi, herkesi üzmesi gereken olumsuz bir durumdur. Yaşlılıktan ziyade, ilgisizlik ve maddi şartlar emeklilerimizin belini bükmüştür.  

        Gençler, idareciler, bu günlere gelmenizi büyüklerinizin emek ve fedakârlıklarına borçlusunuz. Size iyi yetiştirmek, size iyi bir gelecek hazırlamak için ömür tüketen yaşlılarınızın, emeklilerinizin kıymetini bilmelisiniz. Sizi canlarından çok seven, kendi canlarından size can katan, sizi yetiştirmek için her türlü fedakârlığı yapan anne ve babalarınız şuan sizin ilginize, güzel bir sözünüze muhtaçlar. Sakın dünya meşgaleti, onları ihmal etmenize bahane olmasın. Sizin çocuklarınızı sevdiğiniz kadar onların da sizi sevdiğini ve ilginize ihtiyaçları olduğunu bilin.

        Ey idareciler! Sizi yetiştiren ve bu makamlara getiren emeklilere üvey evlat muamelesi yapmamalısınız. Bütün sermayelerini sizi yetiştirmek için harcamış, ömrünün son demlerinde yalnız ve yardıma muhtaç hale gelmiş emeklileri, bir de maddi açıdan mağdur etmemelisiniz. Herkes haklı olarak ücretlerin yetersizliğinden şikâyet ederken, maalesef en çok mağdur edilen emekliyi hiç kimse kale almıyor. Her nedense çifte standart yüzünden emeklinin maaşı daha çok eriyor. Kendim 2006’da tavan prim üzerinden emekli olurken; bir öğretmen, polis ve hemşireden % 25 daha fazla ücret alıyordum. Her geçen gün maaşlarımız eridi. Bugünkü maaşım, aynı statüdeki arkadaşların maaşının yarısına tekabül etmektedir. 2006’da benden 6000 lira fazla maaş alan vekil, bugün 62.000 lira daha fazla maaş almaktadır. Emekli olurken 2.86 asgari ücrete tekabül eden maaşım, bugün asgari ücretle eşit duruma gelecek gibi. Ve en düşük memur maaşına % 85 zam sözüne karşı, emekli maaşına verilecek % 30 civarındaki zam, yapılan haksızlık ve vefasızlığın apaçık delilidir. Evet, bugün tavan prim üzerinden emekli olan birinin maaşı bugün için iyi olabilir. Geçmişte çok düşük maaş alan bazı emeklilerimizin maaşlarında bazı iyileştirmeler yapıldı. Ama nasıl bir hesap yapılıyorsa, emeklinin maaşı sürekli geride kalıyor. “Başkalarının maaşı yeterlidir, yeterli zam yapılıyor” demiyorum, hepsine yetecek kadar zam yapılsın ama emekli daha çok mağdur edilmesin. Adaletli davranılsın. Artık çalışamaz duruma gelmiş emekli, muhtaç ve çaresiz bırakılmasın.     

        Büyüklerinin kıymetini bilmeyen ve büyüklerini mağdur eden bir toplumun, adil ve huzurlu olması mümkün değil. Sizi yetiştiren emeklilerinizi muhtaç duruma düşürmemelisiniz. Vekillere, asgari ücrete ve en düşük memura vereceğiniz zammı mağdur edilen emeklilere de vermelisiniz. Hak ve Adalet bunu gerektir. Yoksa hasta amca gibi gözünüzün önünde eriyen emeklinin vebalinin altında kalırsınız.

        Dilenmiyoruz, haksız bir şey istemiyoruz. Bize yapılan haksızlığın önlenmesini istiyoruz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İhsan Pınar Arşivi