İlk Taşı En Masum Olan Atsın Mı?
Çok katıyız çok. Hiç kimse, bağlı bulunduğu grup, cemaat, ırk ile tamamen aynı değildir, aynı muameleyi görmemelidir. Kendine Müslüman diyen, pek ala cimri olabiliyor, olmamalı ama bunu görüyor ve yaşıyoruz. Fakat çoğu Müslüman fedakar ve paylaşımcı...olması gerektiği gibi.
Ben insan hakları savunucusuyum diyen, eşcinsellerin haklarını savunurken, ölen çocukların kanını elinden siliyor... Fakat bazı insan hakları savunucuları, din, dil, ırk fark etmeksizin zulmün karşısında... Olması gerektiği gibi...
Artık hiç kimse, aynı evin içerisinde bile "bir" değil... Ülkemize sığınan Suriyeli sayısı git gide artıyor. Elbette sorunlar da yaşıyoruz. Bazısı provokatörler tarafından yapılıyor, bazısı tamamiyle gerçek. Suriyeli herkes iyi olmayabilir, herkes ahlak sahibi olmayabilir ama bu herkesin de hırsız, herkesin de "bir" olduğu anlamına gelmez. Türkiye'de herkes bir mi? Suriyeli tecavüzcü haberi ile manşetleri süsleyen gazeteler, o manşetlere Türkiye'de yaygınlaşan ahlaksızlığı taşımadılar... Televizyonlarımızda, yenge, enişte, arkadaşımın aşkı benim aşkım fantezileri yayınlanıyor, izliyor, izliyor, izliyoruz. Fakat diyorum ki, burası Türkiye... Farklı farklıyız.
Biraz güvensizlik, biraz güven. Herkes "Bir" değil. Burada hepimiz tamamen ahlaklı, tamamen ahlaksız değiliz. Burası Türkiye. İnsanların "ahlak" seviyesinin ne kadar alçaldığını, şerefsizliğin mide bulandıracak, adamı katil edecek kadar şiddetlendiğini görürsünüz... Köprü altlarını, arka sokakları görürsünüz.. Neler var neler bakarsanız, sadece Suriyelileri değil, Türkiye'yi de görürsünüz... Bizi görürsünüz... Yaşamak için ülkemize sığınan mazlumun suçu ne? Türkiye'yi karıştırmak için yapılan suçların, hırsızlık yapmak için ülkeye gelenlerin günahı, mazlumun zaten zorlaşmış olan hayatına yüklenir mi... Muhacirin burukluğunu Ensar anlamaz, normaldir; fakat Ensar üzerine düşeni yapmalıdır: düşen, paylaşmak; sabırlı, merhametli ve adaletli olmaktır.
Sabretmeliyiz. Unutmayalım, evini, yuvasını, canlılarını, ölülerini, memleketini terk etti onlar... Medine'ye hicret eden sahabelerin, Mekke'nin kokusunu bile nasıl özledikleri hadislerde yok mu? Memleket kokusu, memleketinin insanı kıymetli. Fakat onlar yanına bir tek kendisini alarak, yalnızca kalbindeki ve gözlerindeki ağırlığı alarak...yaşamak için buradalar.
Üstelik Medine gülleri gibi yapmıyoruz ki biz, onlar da evlerimizi, işimizi, tarlamızı paylaşmamızı istemiyorlar. Çalışmak istiyorlar. Dükkan yağmalamak ne demek? İş vermemek, hor görmek, dilenecek noktaya getirmek... Kardeşlerimize yapılan haksızlık, bu kafesler, bu kabulsüzlük, bu şiddet, incitiyor beni... Zor evet, her zaman birlikte yaşamak zordur ama kabul edelim, anlamaya çalışalım artık. Onlar burada, çünkü orada hayat yok. Hayatı onlara zindan etmeyelim. Bir kişi, bir kişidir. Matematik.
Selam ve Dua ile…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.