NEREDEN BAŞLASAK?
Üniversite mezunu kardeşim iş bulamazken, asgari ücretli kardeşim kira derdindeyken, emekli vatandaş masraf olmasın diye alışveriş merkezlerinden uzak dururken, seçtikleri vekiller devlet hazinesini diledikleri gibi kullanmaktadırlar.
2020 lira olan asgari ücrete yapılacak zam tartışılırken, vatandaşın ‘Vekil’ seçtiğinin maaşına en az bir asgari ücretli maaşı kadar zam yapılmaktadır. Asgari ücrete, çalışana, emekliye verilecek 3-5 kuruşluk zammın ekonomiyi olumsuz etkileyeceği söylenirken, hiçbir vekil kendilerine tanınan ayrıcalıklara ve hak etmedikleri yüksek ücretlere itiraz etmemektedir.
Methettiğiniz Avrupa ülkelerinde bir vekil ortalama olarak 3-4 asgari ücretli kadar maaş alırken; 23500 lira maaş ve yılda 6 maaş kadar da ikramiye alan vekil 22 asgari ücretli kadar maaş almaktadır.
Üniversite mezunu kardeşim asgari ücretle iş bulamazken, Vekil efendi ‘danışman’ sıfatıyla ve yüksek ücretle 3 hizmetli alabilmektedir. Bakanları anlayabiliriz de, vekiller danışmana ne yaparlar? Eğer kendi işlerini veya talip oldukları Meclisteki işlerini yapabilecek kapasitede değillerse, neden bu göreve talip oluyorlar? Yok eğer akıl ve güçleri yerindeyse, neden kendi işleri için milletin yükünü ağırlaştırıyorlar?
Sağlık sektöründeki onca iyileştirmeye rağmen, ağzında diş kalmayan bir emekli bir ‘İmplant’ yaptıramazken, seçtiği vekil 8 implant yaptırma hakkına sahip. Sadece bu da değil, bir defa vekil seçilen beyefendi istediği yerde tedavi olabiliyor, kendisinin ve ailesinin bütün sağlık giderleri ömür boyu devletçe karşılanıyor.
Erken emeklilik, emeklilikte de yüksek maaşlar, devletin sosyal tesislerinden yararlanma hakları, Do-ku-nul-maz-lıklar… Ve sorsan, adamlar geçinemiyorlar. Asgari ücretle iş bulamayan, geçim sıkıntısı çeken milyonların izlediği ekranlarda, adeta milletle alay edercesine “Giderlerinin fazla oluşundan, kira ödediklerinden” yakınıyorlar.
Ayrıcalıkları yetmemiş olacak ki, ağız birliğiyle ‘çakar’ haklarını Meclisten geçirdiler. Vekillere yazılan trafik cezaları zaten meclis kanalıyla siliniyordu. Ama bundan böyle geçiş üstünlükleri resmileşecek ve hiçbir ceza alamayacaklar. Ve merak ediyorum! Kırmızı ışıkta geçerek kendileri için Yeşil ışık yanan sürücü ve yayalara çarptıklarında suçlu kim olacak? Vekil dokunulmazlığı olduğu ve geçiş hakları olduğu için, her halükarda vatandaş mı suçlu tutulacak? Trafik ihlali yapan Vekilin çarptığı ve zarar verdiği vatandaş, eğer ölmese mahkemelerle mi cezalandırılacak? Ha bir de Yargıyı yanlarına çekmek için Yargı mensuplarını da bu işe ortak etmişler. Ve bütün partiler çıkarları söz konusu olduğunda kanka olabilmektedirler. Eğer bu memlekette Adalet ve eşitlik varsa, Devlet başkanının bu tür ayrıcalıkları ‘VETO’ etmesi gerekir ve vatandaş olarak bunu bekliyoruz.
Ne yazık ki halk ve Adalet için bizden oy isteyen vekiller, seçildikten sonra kavuştukları lüks yaşamla vatandaşın geçim sıkıntısını unutmakta ve kendi çıkarlarını öncelemektedirler. Vatandaşa hizmet için seçilen vekiller, halkın sırtından ağalık yapmaktadırlar. Bütün vatandaşların ortak sermayesi olan Devlet Hazinesini kendi sermayeleri gibi görmektedirler. Ve her şeyine muhalefet ettikleri iktidarla, çıkarları söz konusu olduğunda işbirliği yapmaktadırlar.
‘Adalet Mülkün Temelidir’ diyoruz, Vekillere tanınan bütün bu ayrıcalıklar, Adaletin altına dinamit koymaktır; halkı siyasilerden ve devletten soğutmaktır. Bu ayrıcalıklar Anayasada var olan Eşitlik İlkesine aykırıdır. Öncelikle Cumhurun Vekili olan ve Anayasayı korumakla görevli Devlet Başkanının bu yasayı ‘VETO’ etmesini bekliyoruz. Yargıçların, verilen ‘Sus Payına’ aldanmadan, yasalara aykırı olan bu tür ayrıcalıklara karşı çıkmalarını istiyoruz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.