Eylül'ün Adaşı "Hazan Yılları..."
Ayrılık vakti yaklaşmıştı. Meltemlerin esişinden bir haber olmuştu yürekler. Tenine değen rüzgarın ılık esintisine, sanki rahatlamak istercesine, "Oh" diyişler eklenmişti.
Vakit gelmekte idi. Ya da vakit gitmesini söylemekte idi. Aylardan "Eylül"dü. Güneş, sıcaklığının yerini ılıman havalara bırakmaktaydı.
Eylül, aylardan en çok sevilen ve huzurla telaşla yaşanılan günlerin oluşumuydu. Yaz aylarının yoğun sıcaklığına bir nebze dur diyen de "Eylül"dü. Çocukluğumun en heyecanlı ayı idi. Özlediğim okuluma, aslında arkadaşlarıma kavuşmanın müjdesinin adıydı. Ayrılıkların yaşandığı ayların ilki de "Eylül"dü. Tatil diye adlandırılan, uzunca mekan değişiklikleri...
TV programlarının bile "sezon" diye hitap ettikleri...
Mağazaların vitrinini okul kıyafetlerinin süslediği... En hüzünlüsü belki de; gurbetçilerin vatanlarından ayrılmak üzere, gözyaşlarını sınır kapılarında akıtarak yollara koyulmaları…
İşte sen böyle merhaba demektesin "Sayın Eylül!" Hasat mevsiminin son demlerisin Eylül... İnsanın hayat ömründeki, yaşlanmaya doğru yürüdüğü yıllar misali... Heyecan dolu yani deli dolu gençliğin bitmişliğine "merhaba" diyen de sensin.
Hayatlar mevsimler misali yaşanmaz mı? İlk bahar; hayata gözlerini açarak başlamanın ılık rüzgarı... Yaz ayı; gençliğin doruklarında ki karları eriten deli kanların damarlarda aktığı yıllar... Sonbahar; artık yorgunluğun belirtilerine hayatın yaprak dökümüne yaklaştığı, dizlerin dermanlarının azaldığı yıllar... Ve Kış ayları; hüzünlerin üşüdüğü mevsim. Hayatların üstüne kar'ların yağdığı ... Gözlerin iyi seçemeyip; "kimsin" sorularının sıkça sorulduğu... Ve ayrılıkların baki aleme göç yaşadığı mevsim...
Aylardan "Eylül" Mevsimler den "Sonbahar" Hayatın en asil yıllarının yaşandığı günlerin buluştuğu mekanın adına "Eylül" diyelim. Ardından gelecek aylar bile seni kıskanmaktadır. Senin adın dillerden anılmakta! Anneler kucaklarına aldıkları mevsim gülleri kızlarına "adı Eylül "olsun dedikçe, kıskanılacaksın . Eylül'ün rahmetiyle yağacak yağmurlar altında ıslanan ruhlar kışın kar yağışına göz kırpacaklardır.
Hoş geldin diyemem sana!! Senin gelişin, huzurla karışık hüzünlere Misafirler ağırlarken ... Yağmurunun inişini yüreğine çeken, toprak bile sevdalı iken sana... Vakit ömrün hesaba çekilme zamanını hatırlatmışken bana...
Ecele çeyrek kalmışken…Giderken ardından el sallarım, lakin adına sevda bırakmışsan. Vakit nefesi hesaplama diye altına not almışsan Eyvallah !!!
Nefsim adına... Hoşçakal demek düşerse İşte o zaman "hoş geldin" derim sana... "Eylül'üm-hazan yaşım" Sevgilerimle…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.