Tülay Demircan Koyuncu

Tülay Demircan Koyuncu

Ahiret Valizi...

Ahiret Valizi...

Her kalbin çarpıntısı, kendi ecelinin ayak sesidir. -Bayezid-i Bistami-

Ölüm yaşamdaki tek gerçek. Sessiz bir denizin uğultusu gibi...derinden gelen. Bir nefes sonrası var mı?...diyerek yaşadığımız hayatın tek doğrusu. Kazanmak için peşinden koştuğumuz hayallerimizin noktası. Gülüşlerimizin göz yaşlara misafir oluşu. Sevdalarının kavuştuğu rüya... Sabrın umutla yoldaşlığına hayat veren Nefesin adı...

Ne kadar ifade kullansak ta anlatamayacağımız duygularımızın misafiridir...Ölüm!!! Nasıl !! bir şüphesiz gerçektir ki, beklenir ama istenmez. Sevilmez ama bilinir ki "Kullu nefsin zâikatul mevt…(Her canlı nefis ölümü tadacaktır…) -Ankebut: 57-

Peki hazır mıyız hayatın en gerçeğine?... Bir yerden bir yere yolcuğa çıkacağımızda, valizimizi gideceğimiz ortama göre hazırlamaz mıyız?... Mağdur olmamak adına... Gittiğimiz yerde huzurlu mutlu olmak isteriz. Ani bir yolculuk yapsak bile elimizin altında ne varsa koyarız valizimize. Lazım olur belki diyerekten...

Ya her an gideceğimizi bildiğimiz dünya hayatından, ahiret yurduna hazırlık yapmamak olur muydu? Hane deriz ya;"hepimiz öleceğiz. Yarına çıkıp çıkmayacağımız meçhul" Lakin inanarak söylediğimiz kelimeler Sadece dilimizin sözleridir. Yüreklerimizde bilir ama nasıl bir gerçekse, hiç bir hazırlık yapmadan yaşar gideriz. Ölüm haberi aldığımızda, feryat figanlar yükselir yüreklerimizden..."Daha çok gençti, ölüm yakışmadı. Yapacak çok işleri vardı..."der dururuz.

Hani her an hepimiz içindi!!! Uzak diyarlardaki muhtaç insanlara yardım götürmüştüler iki gönüllü... Gittikleri ülkede iç savaş vardı. O nedenle halk yoksuldu.

Kendi halkına zulüm eden terör örgütü yardım getiren insanları da tehdit ediyorlardı. Yardımlar dağıtılmış ve geriye dönüş olacaktı ki... Uçuş yapacakları uçakta canlı bomba ihbarı yapılmıştı. İstişare yapılarak uçağa binme kararı almışlardı. Yapacak başka bir şeyleri yoktu. Ne zamana kadar o ülkede kalabilirlerdi ki! Sabahın erken saatlerinde kalkılıp havaalanına gidileceğinden yatmak üzere odalarına geçmişlerdi. Fakat uyku o gece iki yardım sever insanı terk etmişti. Kadınlar daha mı hassas ne?... Ölüm gerçeğini tam anlamıyla hissediyordu. Yüreğinde fırtınalar esmiş, tüm duyguları alt üst olmuştu. "Yarın Allah'ın huzuruna mı çıkacağım?..." diyerek yüreği titriyordu. O yaşına kadar yaşadığı hayatı bir anda film şeridi gibi geçip gidiyordu gözlerinin önünden… Günahlarına tövbe ederek huzur bulmaya çalışsa da... Ölüm heyecanı sarmıştı tüm benliğini. Ta ki...uçağın tekerlekleri ülkesinin topraklarına, tek parça halinde inene kadar.

Ölüm gerçek... Doğduğumuzda aldığımız ilk nefes, Canımızı öyle yakar ki... Ağlamaya başlarız. Kiralık verildiğini hiç bilmeden yaşayarak. Ve son aldığımız nefesi iade ederken...canımız son kez yine yanar. Bu sefer ardımızda kalanlar ağlar... Ölüm adı altında çıkılan son yolcuğumuza hazırlıklı olmakta şüphesiz faydayı ala var.

Ahiret valizimiz her daim hazır olmalı. Sonra ahiret yurdunda sıkıntılar yaşamayalım. Her gün atalım içine birkaç parça... Mesela ... Sadaka verelim gülüşümüzle etrafımıza, İyilikler yapıp dualar alalım, atalım birkaç sevap valizimizin içine. Namazlarımızı koyalım ahiret valizimizin ön gözüne. Akrabalarımızı ziyaret edip alalım birkaç dua. Ardımızdan anılmak için.(Hane bitemeyen bir banka hesabı misali...) Ölüm gerçeğiyle yaşamak... Yarın öleceğimizi veya sevdiklerimizin öleceğini bilerek yaşarsak mutlu ve huzurlu olmak çok daha kolay olacaktır. Kaybetme adı altında af etmeye yönelmeyi öğretebiliriz kalplerimize. Yarın çok geç olabilir?...diyerekten Dünya hayatında...misafir olduğumuzu bilerek yaşarsak valizimize her daim mutluluk koyarız. Ölümden korkmadan. Kavuşacağımızı bilerekten.

Birkaç özlü sözü noktanın önüne koyalım...

İyi geçen bir gün nasıl mutlu bir uyku getirirse, iyi geçen bir ömür de mutlu bir ölüm getirir. -Leonardo da Vinci-

Ölümden niye korkacağım ki? Ben varken o yoktur, o gelince de ben olmayacağım. -Michel de Montaigne-

Ölüm akıllı bir adamı hiçbir zaman apansızın almaz, o her zaman gitmeye hazırdır. -Jean de La Fontaine-

 Ölümsüz sevgiler ile kalmanız dileğimle Değerli okurlarım…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tülay Demircan Koyuncu Arşivi