Tülay Demircan Koyuncu

Tülay Demircan Koyuncu

Gözü Kör Olmayasıca Gelenekler Yada Hurafeler...

Gözü Kör Olmayasıca Gelenekler Yada Hurafeler...

Her zaman belimizi bükmeyin. Dilimizi susturmayın. Bizi bizden küçüklere yada cahil beyinlere boyun eğdirmeyin. Bize bahşedilen bu hayatı bırakın doğru ve yanlışları ile yaşayalım. Ağlayalım, düşelim dizlerimiz yaralansın Haykıralım avazımız çıktığınca...

Ama biz hatalarımızım bedelini kendi yaptıklarımız için ödeyelim. En acısı İslam dini adı altında, üstelik dini Bütün yaşayan(Allah bilir) insanların, gelenek ve görenek yada hurafeleri bizlere uygulatmasıdır. Bu konularda Hatalar yada günahlar kimlere ait ?...

Sessizce kabullenip hayatımıza uygulan bizlerde mi? Yoksa böyle gelmiş böyle gider bu düzeni bozmak olmaz deyip bizlere yaşatanlarda mı?... Dünyanın hemen her ülkesinde uygulanmaktadır. Kendi yaşamlarına uydurulmuş gelenekler.

Sözlük anlamı; "Toplumda genel kabul gören, sürekli veya baskın tatbikatı bulunan sosyal davranış biçimleri ve dildeki yerleşik kullanımlar anlamında bir terimdir." gelenek...

Terim bilgisini okurken bile irkilmemek elde değil. İnsanlara diretilerek uygulanması nasıl bir ahlak ve din yapısı içerir?...

İslam dini akıl ve vahiy üzerine var olan ilahi dindir. Her şey Kur’an-ı Kerim kitabımızda ve peygamber efendimizin bizlerin daha rahat anlamamız için açıkça yaşarak anlattığı sünnetinde ve hadisler de açıklanmıştır. Bizler anlamadan okuduğumuz için mi?

Acaba bu kadar hurafelere dalıyoruz? Bir bilge alim olduğunu söyleyen kula hemen kanıyoruz. Yada işimize mi inanmak geliyor? Ülkemizin doğusunda daha yoğun bir şekilde yaşanmaktadır. Geleneklerimiz yada hurafeler...

Ülkemizin Batı ve güney kısımlarında da başka bir yapılaşma adı altında yaşanmaktadır. Kendilerince Batılaşma adı olarak kabul eden insanlar da, başka bir şekilde hurafelere kapılmaktalar. "Batılılaşma, Avrupalılaşma ya da oksidentalizasyon; toplumların batı kültürünü benimsemeleri ya da etkisi altına girmeleridir.

İki kültür de yanlış arayışlar içinde aslında. Kendi din ve kültürlerinden uzaklaşarak deyim yerinde ise boğulmaktalar. Yaşamın tüm sorumluluğu insanların kendilerine ait olması gerekirken, kuralları büyükler yada cahil insanlar koymaktalar. Okumak istiyordu.

Çevresinde ki kadınların ezilmişliğine son vermeliydi. ‘Nedenler niçinler sorgulanmalıydı... Artık’ diye hep düşünürdü. Ama nasıl başaracaktı? Ah maddiyat ah medeniyet... Ailesi okutamayacaktı. Yaşı gelmiş bir genç kız okuyup ta başlarına dert mi olacaktı?

Aile için de uygun bir oğlan ile evlenip evine hizmet etmeliydi... diye düşünen aile büyükleri kararı verirler. Üstelik amcaoğlu ile evlendirilecekti. Akraba evliliklerinden doğan nice günahsız engelli olarak dünyaya gelen çocukların suçu ne idi?...düşünülmeden.!!! Takdir yada kader deyip ardına sığınılması...doğrumuydu?

Hayır asla ... Yaradan neden akıl verdi?...Kullarına... Akıl ile doğruyu yanlıştan ayırmamız için olmasın!!! Bembeyaz gelinliği içinde oturduğu araba, yeni evine doğru gider... İstikamet okulun yolundan geçer. Anıları gözünde canlanır. Ne kadar zaman önceydi ki... O yolda nasıl mutlu yürürdü. Artık tutamaz gözyaşlarını. Akan yaşlarına soğuk yanakları eşlik eder...yüreğine akan gözyaşları içinde boğulur minik kalbi... Üzerinde okul kıyafeti olacak iken gelinlik giydirmişlerdi. Kendi hayatı hakkında bir kelime bile sormamışlardı!!!

Maddiyat bahanesi ile, Her şeyin kolayı kabul edilmişti...Adına din yada görenek denmişti... Dinimizin ilk kelimesinin ne olduğunu bilmişler miydi?...acaba.

"İkra; oku" anlayarak idrak ederek oku ve hayatına uygula demektir. Bir Gün okuyacaklardı... Yanlışların günahların kefaretlerinin ödendiği ya son nefeslere yaklaşıldığında yada mahşeri huzurda... Gelenek veya hurafeler bizlerin hayatına hükmetmemelidir. Artık bitsin bu cahaliye devri...

Kur’an-ı Kerim kitabımız gelmeden, toprağa canlı gömülen kız çocukları... Şuan hala gömülmekte... İçinde yaşadığımız ev bizi mutlu huzurlu eylemiyorsa, toprak altına gömülmekten ne farkı var ki!!!

En güzel din bizim dinimiz, Kendi istek ve arzularımıza uydurmadan. Hurafesiz bir hayat yaşamak umuduyla...

Sevgi ve güçlü bir inanç ile yaşayalım değerli okurlarım… Sevgilerimle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tülay Demircan Koyuncu Arşivi