Selman URUK

Selman URUK

Kim Darbeye Karşı Yada Sol Devrimcilik Masalı!

Kim Darbeye Karşı Yada Sol Devrimcilik Masalı!

15 Temmuz askeri darbe kalkışması ve bu kalkışmaya karşı destansı halk direnişi birçok şeyi değiştirdi ve değiştirmeye de devam edecek. Sokaklarda, caddelerde ve alanlarda sıradan insanlar Türkiye direniş tarihinin akışını değiştirdi.

Evet, alanlarda tantunici, köfteci, memur, sağlık çalışanı, gazeteci, TV programcısı, imam, yaşlı, genç, çocuk, kadın vs... vardı. Yani tamamen sıradan bir “halk kitlesi”...

Hiçbir sosyal sınıfın tekelinde olmayan

Ama tüm sosyal, ekonomik ve siyasal sınıflardan oluşan dev gibi bir öfke seli.

Tek bir amaçla birleşmiş, tek bir hedefe kilitlenmiş

Kızgın ama mutedil

Öfkeli ama paniklememiş bir güzel halk vardı.

Peki, bu karmakarışık “sınıfı” kim ve nasıl bir araya getirdi. Bu “sınıf” hiçbir sınıfsal, tarihsel ve sosyolojik açıklamaya uymuyor ki.

Bira içen ile sofu tekbir ağızdan “tekbir” getiriyor.

Açık saçık bir kadın ile çarşaflı bir kadın direniş alanlarına kamyon ile insan taşıyor.

Zengin bir baba ile gündelikçi bir evlat aynı direnişte can veriyor.

Kürt bir nine ile bozkurt işaretiyle bir genç kız aynı meydanda ses veriyor zamana.

Yani çelişik kutupların alabildiğine ayan beyan olduğu onlarca sınıfsal, ekonomik, kültürel karşıtlıkların birlikteliği...

Evet, ortada bir askeri darbe vardı. Bu darbeye karşı da direniş vardı. Ama bir sorun vardı ki o da yüzyıl boyunca darbe karşıtlığı edebiyatı yapanların ortalıkta olmadıklarıydı.

Yüzyıl boyunca direniş marşları dinleyenler, bu marşlar ile kendinden geçip alanlarda halay çekenler neredeydi?

Peki, sol Kemalizm’in devşirme devrimcileri neredeydi?

Gezi parkının laik elitleri?

Marxist proletarya?

Leninist işçi sınıfı?

Askeri darbeye, militarizme, faşizme karşı olan! Eski zaman solcuları neredeydi?

Rus komünizminin güzellemeleri ile buna ait roman okumalar demek ki bir işe yaramıyormuş.

Demek ki yıllardır anlatılan ve birer ayet kabul edilen sol-devrimcilik söylemleri bir yalanmış.

Bir masalmış ve hepsinin sadece tarihselliğe sığınan koskoca bir tarihsel mit olduğu açıkça anlaşılmıştır.

Alanlardakilerin ezici bir çoğunluğu basbaya muhafazakar ve sağ refleksli kişiler.

Bu herhangi bir kavramın olmadığı gibi “devrimcilik” kavramının da sol görüşün tekelinde olmadığını öğretmesi açısından çok önemli bir gelişmedir. Bundan böyle özellikle dikkat edilmesi gereken budur. Müslüman dünyanın kendi tarihsel-sosyolojik pratiğinden çıkaracağı çok ders vardır. Bunun başında da 15 Temmuz Devriminin kendi ayaklarımızın üstünde durmamız gerektiği ve bunu yaparken de Emperyalist batı kavramcılığından vazgeçmemiz gerektiğidir. Batıya kalsa – ki şimdi hep bir ağızdan böyle söylüyorlar-  bu yaşananlar bir tiyatro ve Türkiye faşizme doğru bir hamle yapmış diye tanımlayacak.

Fakat Türkiye halkı bu kavramsallaştırmayı reddedip yeni bir tarih sayfası açmıştır.

Sayfanın başlığı şöyledir:

DARBELERE VE SOL MASALINA KARŞI GERÇEK HALK DEVRİMİ

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selman URUK Arşivi