Tülay Demircan Koyuncu

Tülay Demircan Koyuncu

Suskun Dilimize, Edep libâsı Giydirelim...

Suskun Dilimize, Edep libâsı Giydirelim...

Edepsizliğin adını açık sözlülük olarak nitelendirmek. Sadece kendi egosunu tatmindir. İnsanlar arasındaki farklı ifadeler, başka şekilde yorumlana bilinir. Her insanın konuşma ve yaşam tarzı vardır.

Lakin üslup ve tavırlarımız ile kendi Egomuzu tatmin etmemeliyiz. Edep, kültürümüzün ana temasıdır. Edep sözü dilimize Arapça’dan yerleşmiş bir kelimedir. Asıl söylenişi "adap"tır. Yani ahlak, terbiye ve inceliktir. Türk aile yapısını incelediğimizde, ahlak ve edebin en yoğun bir Şekilde yaşandığı toplum olarak görürüz. Yabancı milletler de bu kavram zamanla azalmış.

Ve günümüzde ahlak yapısının neredeyse çökmek üzere olduğunu görmekteyiz. Yeni nesillerimiz batılaşma adına, maalesef zaman zaman edep kelimesine takı takarak edepsizleşmekteler.

Günümüzde edepsizliği, birde açık sözlülüğe alet edilmektedir. "Ben açık sözlü bir insanım."diyerekten. Peki, açık sözlü derken maksadımız nedir? Karşınızdaki insanı eleştirmek mi? Yoksa kendi egonuzu tatmin etmek mi?

Ego;"bencilik, kendi duygularını tatmin etme..." İki samimi, dostluk yolunda ilerleyen arkadaş... İlk başlarda kurulan arkadaşlıkta karşılıksız sevgi ve saygı duygularıyla yol almaktaydılar. Hatta arkadaşlardan biri diğerinin yeteneğini keşfedip ona yol göstermişti. Yolun başında daima destek olup, hızla yol almasını sağlamıştı. İnsanlar nedense kendilerinin belli bir zaman sonra önüne geçen, özellikle arkadaşlarını üslupsuzca yada kendi deyimlerince (tabi ki ego tatmini, kendini üstün görme) açık sözlülük adına eleştirirler. Fakat bu yaptıklarının asla açık sözlü olmak ile uzaktan yakından bir bağlantısı yoktur.

Kendince; "nasıl oluyor "ben " yol gösterirken, beni geçebiliyor. Artık bana muhtaç değil. Oysa "ben",ben…" diyerek bir zaman sonra duygularında bencilik oluşmakta. Bir gün içinde taşıdığı yoğun ve bilinçsiz ego tatmin duygularıyla, arkadaşına ağır sözler kullanır. Arkadaşı şaşkındır. Neden böyle davrandığını sorar. Egosu yüksek arkadaş; "ben açık sözlüyüm. Ben senden daha tecrübeliyim. Benim senin gibi kaç elemanım var.Ben..."diyerekten,arkadaşının kalbini kırar.

Oysa İslamda kalp kırmanın Kabe'yi Mükerreme'yi yıkmaktan daha günah olduğunu kendiside bilir. Her konuşmasında özellikle vurgular yapar. Bir insan eğer bir konuda çokça anlatım yapıyorsa, maalesef en zayıf yada en çok mağdur kaldığı konunun o olduğu ortaya çıkıyor. Kendi zayıflığını bastırmak adına... Açık sözlülük güzel bir davranış şeklidir. Acaba açık sözlümü ?... Ukala mı?...

İşte bunların ayırt edilmesi gereklidir. Mesela bir toplulukta bir yanlışı ola orta yerde kişinin yüzüne söylemek!!! Açık sözlülük değildir. Sözlerimiz karşımızdaki insanı üzüyorsa...o sözleri dikkatlice düzeltmeliyiz. Daha uygun kelimeler seçerek. Daha uygun bir zaman dilimin de anlatarak...

Aklıma gelen güzel bir örnek ile bu konuyu uzatmadan noktalayayım. Namazın en lezzetiyle kılındığı mescidi nebi... Ailece umre yapmaktaydılar. Bir gün kızları ön safta, kendisi arka safta namaza durdular. Öğlen namazının sünneti kılınmış, farzı için beklemekte idiler. Ön safta kızlarının yanında namaz kılan genç kıza gözü takılmıştı. İçten içe üzülen anne... Bir şekilde o güzel kızcağıza yanlışını anlatmalıydı. Birden kendi kızına seslendi; "kızım en büyük hırsız namazı hızla kılandır. Neden annecim böyle hızla kılıp Yaradanı güçendiriyorsun?" Kızı şaşkın bir şekilde annesine bakar. O sırada namazını hızla kılan kızcağız konuya kulak misafiri çoktan olmuştur. Anne kızının gözlerine bakarak göz işaretiyle diğer kızı gösterir. Konu anlaşılmıştır. Kızı annesine;"haklısın anneciğim sevdiğimizle baş başa kalmak için uğraşlar verirken, namazımızı nasıl hızla kılabiliyorum."Öğlenin farzı topluca kılınıp, son sünnete geçilmişti.

Güzel kızcağız son sünneti sevdasıyla beraber olma hazzı içinde eda etmişti. Mesaj yerine ulaşmıştı. Ne kalp kırılmış ne ego tavan yapmıştı. Amaç; bir insanı üslupluca uyarmak ve yanlışını düzeltmesini sağlamaktı. Amaçlarımıza edepsizliği, benlik egosunu alet etmeden sevgi dilini kullanarak duygularımızı anlatalım. Ego bir balondur. En yükseklerde patlamaya mahkum olanından. Edep ise bir çiçektir.

En güzel kokuları etrafına salanından. Seçim sizlerin... Edepsiz olup kalp kırmaktan ise Suskun dilimize edep takıp dostluk şerbetini içirelim kalplerimize değerli okurlarım… 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tülay Demircan Koyuncu Arşivi